- 14:00WhatsApp sesli mesajlar için metin transkripsiyon özelliğini başlatıyor
- 12:35Video Oyunları Endüstrisi: 2027'ye Kadar Büyük Bir Büyüme Bekleniyor
- 12:10Microsoft, işletmelere yönelik yeni çeviri uygulamasını duyurdu
- 11:32Alphabet, piyasa değerinde 100 milyar dolar kaybetmesine neden olan düzenleme baskısıyla karşı karşıya
- 11:00“Sürekli Toplumsal Bölünme” Riski: Yapay Bilincin Evrimi Tartışması
- 10:30DSÖ, endişe verici yayılma karşısında Mpox salgını konusunda maksimum alarmı sürdürüyor
- 10:00Ekvador, Polisario temsilcisini kesin olarak ihraç etti
- 09:30Letonya, Fas ile işbirliğini sabırsızlıkla bekliyor
- 09:00Namex, Fas ve Avrupa'daki başarılarının ardından Amerika Birleşik Devletleri'ne açılacağını duyurdu
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Uzman, İstanbul depremi durumunda ulaşım tedbirlerini uyardı
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Halit Özen, İstanbul'da olası bir deprem durumunda ulaşım alanında alınması gereken önlemlere ilişkin uyarıda bulundu.
Özen, deprem anında doğu-batı yönündeki 4 koridordan en az ikisinin açık tutulmasının önemine değindi. Bu koridorlar sahil yolu, D-100 karayolu, TEM Otoyolu ve Kuzey Marmara Otoyolu'ndan oluşmaktadır.
Özen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Olası bir deprem durumunda ulaşım hareketliliği; güvenlik amaçlı yolculukları, tahliyeden kaynaklanan acil yardım ve kurtarma amaçlı yolculukları, hasar tespiti ve onarımına yönelik altyapı hizmetlerinin sağlanmasını içerecektir."
Depremin sosyal ve fiziksel etkilerinin azaltılması için bu yolculukların iyi yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Özen, trafik yönetimi çalışmalarının deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası senaryoları dikkate alınarak üç aşamada yürütülmesinin önemine değindi. "Deprem bölgesinde afet kanunları depremin meydana geldiği andan itibaren geçerli olacaktır. Bu nedenle afetzedelerin kanunlar hakkında bilgilendirilmesi şarttır. Kişisel yolculuklarda yollarda sıkışıklığın önlenmesi için toplu taşıma kullanılmalıdır. Kamu hizmeti veren sürücüler Taksi şoförleri, toplu taşıma şoförleri, raylı sistem kullanıcıları ve altyapı hizmetlerinde çalışanlar gibi araçların deprem anında nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitim almaları gerekiyor" diye çağrıda bulundu.
Deprem sonrası döneme ilişkin Özen, 3 ila 7 gün boyunca öngörülmesi zor ve karmaşık bir trafik durumunun ortaya çıkabileceğini belirtti. Arama kurtarma araçları ve ekiplerinin hızlı erişimini sağlamak için trafik yönetiminin planlanmasının yanı sıra ambulans ve itfaiye araçlarının hedeflerine verimli bir şekilde ulaşabilmesi için rotaların açık tutulmasının önemini vurguladı.
Özen, afet müdahalesinde ulaşım hareketliliğini bir "iyileşme" süreci ve "iyileşme durumu" olarak tanımladı. Bu tür etkinlikler sırasında insanların evlerinden uzaklaşıp daha güvenli alanlara taşınacağının altını çizdi. Toplantı alanlarının belirlenmesinin ve buralara ulaşım ve tahliye rotalarının planlanmasının önemine değindi.
Özen, İstanbul'daki depreme hazırlıkla ilgili olarak da, "Yetkililer, doğu-batı yönünde ulaşım için hayati önem taşıyan sahil yolu ve D-100 karayolu başta olmak üzere önemli ulaşım koridorlarının açık tutulmasına odaklanıyor."
Özellikle denize yakınlığı göz önüne alındığında, deprem sonrasında oluşacak tsunami nedeniyle erişilemez olma potansiyelini göz önünde bulundurarak bu güzergahların tasarlanması gerektiğini vurguladı.
Özen ayrıca depremde raylı araçlar da dahil olmak üzere deniz ulaşımının aksama ihtimalinin bulunduğunu kaydetti. Depremin ardından en az iki veya üç gün boyunca deniz yolculuğunun yapılamayabileceğini, bu dönemde ulaşım planlaması ve kullanım düzenlemeleri yapılması gerektiğini öne sürdü.