- 14:15Microsoft, güvenliği güçlendirmek için yapay zeka ajanlarını kullanıma sunuyor.
- 13:30Teknoloji devleri 2050 yılına kadar nükleer enerji kullanımını üç katına çıkarma sözü verdi
- 12:45Küresel enerji talebi 2024 yılında ortalamanın üzerinde bir hızla büyüyecek.
- 12:00Sisi ve Erdoğan, Gazze'deki "soykırımı" sona erdirmek için birlikte çalışma konusunda anlaştı.
- 11:20Paris konferansında küresel yetersiz beslenmeyle mücadele için 28 milyar dolar toplandı.
- 10:42İsviçre, vasıflı işgücü açığını kapatmak amacıyla yükseköğrenim sistemini mültecilere açıyor.
- 10:10Ahmed eş-Şara, dışişleri ve savunma bakanlarının yeniden atanmasıyla yeni Suriye hükümetinin kurulduğunu duyurdu.
- 09:25Banque du Maroc, finansal türevler piyasasında şeffaflığı ve verimliliği artırmak için Bloomberg platformlarını benimsiyor.
- 14:30Trump yönetimi, bahşişlerin muaf tutulması karşılığında zenginlere uygulanan vergileri artırmayı düşünüyor.
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Vücuttaki yüksek ve düşük kalsiyum seviyelerinin belirtileri
Kalsiyum vücut için temel elementlerden biri olarak kabul edilir çünkü çeşitli görevleri vardır: kemiklerin ve dişlerin yapısını korur, kas kasılmasından sorumludur ve kanın pıhtılaşma sürecine katılır.
Gemotest laboratuvarında uzman Dr. Roman Ivanov, kalsiyumun kan basıncını ve kolesterol seviyesini de düzenlediğine dikkat çekiyor. Ona göre vücuttaki kalsiyumun yüzde 99'u kemiklerde ve dişlerde, yüzde 1'i ise kanda bulunuyor.
Şöyle diyor: "Kanda kalsiyumun üç formu bulunur. Bunun yüzde 50'si iyonize veya serbest kalsiyumdur ve bu biyolojik olarak aktif formdur. Yüzde 40'ı proteine bağlı kalsiyum, yüzde 10'u ise negatif yüklü iyonlara sahip kalsiyumdur. ve bunlar kandaki toplam kalsiyumu oluşturur."
Uzman, kandaki kalsiyum düzeyinin kişinin yaşına bağlı olduğuna dikkat çekiyor. Örneğin yenidoğanlarda 1,9-2,6 mmol/L'dir. 12 yaş altı çocuklarda 2,2-2,7 mmol/L, 17 yaş altı kız ve erkek çocuklarda 2,1-2,7 mmol/L, yetişkin erkek ve kadınlarda ise 2,15-2,55 mmol/L'dir.
Ona göre kandaki kalsiyum seviyesinin yüksek olmasının belirtileri arasında iştahsızlık, karın ağrısı, sık kabızlık, mide ve bağırsakta ülserler yer alıyor. Bunun nedenleri çok ve çeşitlidir; örneğin tiroid ve paratiroid bezlerinin fonksiyon bozukluğu, tüberküloz, aşırı D vitamini alımı ve Addison hastalığı (kortizol de dahil olmak üzere adrenal bezlerde hormon üretiminin azalması). Kanser metastazları da bunun nedeni olabilir.
Kalsiyum eksikliğinin belirtileri ise halsizlik, yorgunluk, uyuşukluk, kas karıncalanması, düzensiz kalp atışı ve istemsiz kas kasılmalarıdır. Bunun nedeni genellikle vücuttaki D vitamini ve magnezyum eksikliğinin yanı sıra böbrek yetmezliği, akut pankreatit, bağırsak hastalıkları ve karaciğer sirozudur.
Uzman, kalsiyumun ana kaynağının süt ve süt ürünleri, yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler ve tohumlar gibi gıdalar olduğuna dikkat çekiyor. Genel olarak vücudun günde 1000 mg kalsiyuma ihtiyacı vardır, bu da yaklaşık olarak bir litre süte veya 100 gram peynire eşdeğerdir. D vitamini ise yağlı balıklardan, yumurta sarısından ve sığır karaciğerinden gelir.
Ona göre kişi, kalsiyum eksikliğini gıdalar yoluyla telafi edemiyorsa, böbrek taşı oluşumu gibi komplikasyonları önlemek için doktorun reçetesine göre biyolojik takviyeler alması gerekiyor.
Yorumlar (0)