Erdoğan, PKK terörünün sona ermesinin anahtarının Kürt-Türk birliği olduğunu söyledi

Türkiye'de on yıllardır devam eden PKK terörüne son vermek için siyasi sahnede gözle görülür bir değişim yaşanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümetinin "tarihi fırsat penceresi" olarak adlandırdığı duruma desteğini yineledi.

Ankara'da AK Parti milletvekillerine hitap eden Erdoğan, PKK elebaşlarıyla doğrudan müzakerelere girmeyi reddetti ancak milliyetçi müttefikinin Kürtlere yönelik çağrısına destek verdi ve Kürt-Türk birliğinin PKK terörünü ortadan kaldıracak şey olacağını vurguladı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen hafta, cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın şiddetten vazgeçmesi ve PKK'yı dağıtması koşuluyla şartlı tahliye edilebileceği yönündeki tarihi öneriyi gündeme getirmişti.

Öcalan, 1999 yılında Kenya'da yakalanmasından bu yana İstanbul yakınlarındaki bir hapishane adasında tek başına tutuluyor.

Bahçeli'nin çağrısının ardından Türkiye, savunma sanayi şirketi Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nin (TUSAŞ) merkez binasına düzenlenen terör saldırısıyla sarsıldı. Saldırıda 5 kişi öldü, 22 kişi yaralandı.

Saldırıyı PKK üstlendi.

Bahçeli, birkaç gün sonra Türk-Kürt kardeşliğinden söz ederek, "Türkler ve Kürtler birbirini sevmelidir; bu her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir zorunluluktur" dedi.

MHP liderinin konuşmasında, Türk halkının "önümüzde açılan tarihi fırsat penceresini gördüğünü ve heyecanlandığını" belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sevgili Kürt kardeşlerim, Bahçeli'nin uzattığı samimi eli sımsıkı tutmanızı bekliyoruz" diyen Erdoğan, onları "Türkiye Yüzyılı"nın inşasında birlikte çalışmaya çağırdı.

"Tanrı bize fırsat verirse, (terörizmi) tamamen ulusal gündemden kaldırmayı planlıyoruz," dedi ve bunun siyasi kariyerinin "taçen başarısı" olacağını umduğunu ifade etti.

Ancak çağrısının Irak ve Suriye'deki "terör baronlarına" yönelik olmadığını vurguladı.

1984 yılından bu yana kanlı bir terör eylemi yürüten PKK, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Kürt toplumunu kullanarak sözde bir Kürt özerkliği yaratmaya çalıştı.

Türk yetkililer, Kürt toplumu ile PKK'nın aynı kefeye konulmasına karşı çıkıyor ve bu tanımın Kürtlerin Türkiye için bir sorun olduğu anlamına geldiğini ve PKK'nın terör gündemine katkı sağladığını savunuyor.

Terör kampanyasında on binlerce insan öldü. Son barış girişimi, PKK'nın müzakereler sırasında saldırılara devam etmesiyle 2015'te başarısız oldu.

Türk ordusunun PKK teröristlerini sınır ötesine ve ötesine püskürtmeye devam etmesiyle, 2019'dan bu yana şiddet kampanyası Türkiye'den Kuzey Irak ve Suriye'ye kaydı.

PKK ve ABD destekli Suriye kolu YPG'nin Türkiye sınırına yakın bölgelerde saklandıkları ve sık sık Türkiye'ye ve güvenlik güçlerine saldırılarda bulundukları belirtiliyor.

Geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleşen saldırıya misilleme olarak Türk ordusu, Irak ve Suriye'deki PKK hedeflerini vurarak "önemli sayıda" teröristi ortadan kaldırdı.

Erdoğan, "Teröristlerin anlayacağı tek dil teröre karşı tavizsiz mücadeledir. Bunu TAI'ye yapılan saldırı da göstermiştir" dedi.

Ayrıca, İsrail'in PKK'ya yönelik iddia edilen "himayesine" gönderme yaparak Kürtlere "Siyonist İsrail ve Türkiye düşmanlarının örgütünü ortadan kaldırmaları" çağrısında bulundu.

Ankara, Filistin'in kararlı bir destekçisi ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını sert bir şekilde eleştiren bir ülke. Ankara, bu savaşların soykırım anlamına geldiğini söylüyor.

Türk medyasının istihbarat raporlarına dayandırdığı habere göre, Suriye'nin kuzeyindeki PKK kamplarına temsilci gönderen İsrail, PKK'yı cesaretlendirmek ve desteklemek için çalışmalar yürütüyor ve örgütün Türkiye'ye yönelik yeni saldırı stratejisi belirlemesine yardımcı oluyor.

Erdoğan, Kandil'deki PKK elebaşlarının "bizimle konuşmak için ısrarla girişimde bulunmalarını" "kendilerini patronlarına kanıtlama çabasından başka bir şey değil" olarak nitelendirdi.

Dayanışma mesajını yineleyen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin "Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de" olduğunu söyledi.