- 15:00“Nvidia” tarihte piyasa değeri 3,6 trilyon doları aşan ilk şirket oldu
- 14:32LG, Fas'ta çevrimiçi mağaza açıyor
- 14:00M-AUTOMOTIV, JAC Motors ile stratejik ortaklık yoluyla Fas'taki otomobil pazarını güçlendiriyor
- 12:00Marakeşh, Dünya Tıbbi Destekli Üreme Teknolojileri Konferansı'nın 22. oturumuna ev sahipliği yapıyor
- 11:00Erdoğan: Ukrayna ihtilafı ne kadar uzun sürerse diplomasinin alanı da o kadar daralır
- 10:00Süper akıllı biyobilgisayarlar yaratmak için beyin hücrelerini yapay zekayla birleştirmek
- 09:30Fas Sahra'sının tanınmasının mimarı, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın portföyünü elinde tutmak üzere atandı
- 09:01Bir can simidi...Trump'ın zaferi Google'ı parçalanma tehlikesinden kurtarabilir
- 08:30Fas'ta arkeoloji turizminin ulusal kültürel kimliğin geliştirilmesine katkısı
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Sürdürülebilir Türk-Yunan ilişkilerinin yolu
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis'in 13 Mayıs'ta Türkiye'ye yaptığı ziyaret, Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde temkinli iyimserliğin devam etmesine neden oldu .
Her iki tarafta da uzun süredir devam eden sorunların hızla çözülebileceğine dair güçlü bir inanç yok. Bu duygu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Miçotakis arasındaki Ankara zirvesinin ardından düzenlenen ve ikili sorunların çözümüne yönelik bir yol haritasının açıklanmadığı basın toplantısında da açıkça görüldü. Miçotakis'in ziyareti, Erdoğan'ın Aralık 2023'te tarihi anlaşmalara imza attığı Yunanistan gezisinin ardından geldi. Dolayısıyla Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin mevcut durumu, normalleşme süreci derinleşirken anlaşmazlıkların kabul edilmesiyle şekilleniyor gibi görünüyor.
Bu noktada ikili ilişkilerde birçok önemli konu öne çıkıyor. Her şeyden önce normalleşme sürecini sürdürülebilir kılma yönündeki siyasi hedef ve iradedir. Türk-Yunan ilişkilerinin tarihi seyri, tamamen sürdürülebilir bir model oluşturmanın her zaman kolay olmadığını gösteriyor. Son yıllarda etkileşimlerinde birçok iniş ve çıkış yaşandı. Ancak Erdoğan'ın Atina ziyareti sırasında imzalanan anlaşmalar ve bu anlaşmalara dayalı yeni süreçler, iki ülke arasındaki stratejik diyaloğun önemini ortaya koyuyor.