- 12:00Marakeşh, Dünya Tıbbi Destekli Üreme Teknolojileri Konferansı'nın 22. oturumuna ev sahipliği yapıyor
- 11:00Erdoğan: Ukrayna ihtilafı ne kadar uzun sürerse diplomasinin alanı da o kadar daralır
- 10:00Süper akıllı biyobilgisayarlar yaratmak için beyin hücrelerini yapay zekayla birleştirmek
- 09:30Fas Sahra'sının tanınmasının mimarı, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın portföyünü elinde tutmak üzere atandı
- 09:01Bir can simidi...Trump'ın zaferi Google'ı parçalanma tehlikesinden kurtarabilir
- 08:30Fas'ta arkeoloji turizminin ulusal kültürel kimliğin geliştirilmesine katkısı
- 08:00Trump, Beyaz Saray özel kalemi görevine kampanya yöneticisi Susie Wiles'ı atadı
- 16:00Fas, Londra'daki Dünya Seyahat Pazarı'nda "En Hoş Karşılanan Destinasyon" ödülünü kazandı
- 15:23Askeri endüstri... Fas'ın büyük kulübe girişi konusunda uluslararası medyanın artan ilgisi
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Fas, Polisario Cephesi Tartışmasında Cezayir'i Diplomatik Aldatmacayla Suçladı
Son diplomatik çatışmada, Faslı yetkililer Cezayir'e karşı ciddi suçlamalarda bulundu ve Kuzey Afrika komşularının Polisario Cephesi'nin uluslararası zirvelere katılımını teşvik etmek için sinsi taktiklere başvurduğunu iddia etti. İddialar, 23-25 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Tokyo Uluslararası Afrika Kalkınma Konferansı'nın (TICAD) ardından geldi.
Fas diplomatik kaynaklarına göre Cezayir, Fas'ın "kurgusal bir varlık" olarak gördüğü Polisario Cephesi'nin etkinliğe resmi bir katılımcı olduğu yanılsamasını yaratmak için belge sahteciliği ve fiziksel saldırı gibi bir dizi şüpheli yöntem kullandı. Faslıların iddiasına göre bu eylemler, nihayetinde TICAD'ın başarısızlığına yol açtı ve Afrika kıtasına değerli bir kalkınma fırsatına mal oldu.
Polisario Cephesi'nin katılımını çevreleyen tartışma TICAD'ın ötesine uzanıyor. Faslı yetkililer, yalnızca Afrika'dan Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin katıldığı Pekin, Seul ve Bali'deki başarılı zirveleri, Cezayir'in çabalarını baltalayan bir kanıt olarak gösteriyor. Cezayir'i yalnızca kendi vatandaşlarına değil, aynı zamanda Fas'ın zulüm gören rehineler olarak nitelendirdiği Tindouf kamplarındaki nüfusa da "serap" satmakla suçluyorlar.
Bu diplomatik anlaşmazlık, Polisario Cephesi'nin uluslararası sahnede giderek artan izolasyonunun zemininde gerçekleşiyor. Ayrılıkçı grup, Afrika Birliği ve küresel ortaklarını içeren çeşitli yüksek profilli toplantılardan sürekli olarak dışlanıyor. Son bir örnek, Çin'in Cezayir'in lobi faaliyetlerine rağmen Polisario Cephesi'ni davet etmeyi bir kez daha reddettiği 3 Eylül'deki Çin-Afrika zirvesidir.
Çin'in kararı, Fas'ın tutumunu destekleme eğiliminde olan Sahra sorununa ilişkin uzun süredir devam eden pozisyonuyla örtüşüyor. Daha fazla ülke Sahra anlaşmazlığına ilişkin Fas'ın bakış açısına doğru eğildikçe, Polisario Cephesi diplomatik çevrelerde giderek daha fazla dışlanıyor.
Polisario Cephesi meselesi nedeniyle Fas ve Cezayir arasında devam eden gerginlik, Kuzey Afrika'daki karmaşık jeopolitik manzarayı vurgulamaktadır. Bölgesel örgütlerin ve uluslararası ortakların çatışan iddiaları ve diplomatik manevraları yönlendirirken karşılaştıkları zorlukları vurgulamaktadır.
Bu durum ortaya çıktıkça, bu diplomatik gerginliklerin gelecekteki Afrika zirvelerini ve Sahra'nın statüsüne ilişkin daha geniş soruyu nasıl etkileyeceği henüz belli değil. Uluslararası toplum, Fas ve Cezayir'in bu yüksek riskli diplomatik mücadeleye girişmesini yakından izlemeye devam ediyor ve bu, Kuzey Afrika'daki bölgesel istikrar ve iş birliği için olası sonuçlar doğurabilir.