'Filistin devleti kurulana kadar Ortadoğu'da barış yok': Dışişleri Bakanı

Fidan, bu hafta çıkan yeni bir dergi röportajında, "Filistinliler gerçek anlamda bir devlete sahip olmaktan alıkonuluyor... (Ancak) Filistin devleti kurulana kadar, o bölgede hiç kimse huzura kavuşamayacak" dedi.

Gazze'deki "trajedi"nin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne aylarca süren saldırısını başlattığı 7 Ekim'de başlamadığını söyleyen Fidan, Bosna-Hersek dergisi Stav'a verdiği demeçte, bu tarihin "daha çok görmezden gelinen bir sorunun tezahürü" olduğunu söyledi.

Sorunun Filistin topraklarının yıllardır devam eden işgali olduğunu söyleyen Fidan, "İsrail, Filistin topraklarına el koyma alışkanlığından vazgeçmiyor." dedi.

Fidan, İsrail'in kendi güvenliğini sağlama bahanesiyle Gazze'yi harap ettiğini, çocuk, yaşlı, kadın demeden herkesi öldürdüğünü söyledi.

Gazze'deki vahşetin mevcut dünya düzeninin başarısızlığını ortaya koyduğunu söyleyen Fidan, Gazze'de tüm temel insani değerlerin ayaklar altına alındığını, hatta insani yardımların ulaştırılmasının bile engellendiğini vurguladı.

"İsrail'in Filistinlilere karşı hiçbir hoşgörüsü yok. Bu , İsrail'in Filistinli mültecilere temel hizmetler sağlayan BM Filistin Mültecileri Yardım ve Çalışma Ajansı'nı (UNRWA) çökertme çabalarıyla daha da doğrulanıyor ," diye ekledi.

Fidan, Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde binlerce Müslümanın 1995'te katledilmesini, yaklaşık 30 yıl önce Avrupa'nın göbeğinde yaşanan "korkunç bir katliam" olarak nitelendirerek, katliamın "insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini" söyledi.

“Gazze’de yeni bir Srebrenica ile karşı karşıyayız. Batı, özellikle Avrupa bir kez daha yanlış tarafta” diyen Fidan, Gazze’deki katliamın faillerinin cezasız kalmaması gerektiğini vurguladı.

Fidan, ayrıca Türkiye'nin Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına desteğini yineledi.

Batı'nın Gazze konusunda 'korkunç ikiyüzlülüğü'

Fidan, ABD ve AB ülkeleri de dahil olmak üzere Batı ülkelerinin İsrail'e yönelik tutumuna ilişkin, Batı'nın Ukrayna topraklarının işgalini suç olarak kınadığını, İsrail'in Filistin'i işgalini ise "doğal ve meşru" bir şeymiş gibi ele aldığını belirterek, "Genel olarak korkunç bir ikiyüzlülük var" dedi.

"Ukrayna'da direnişi teşvik edenler Filistinlilerin direnişini suçlulaştırıyorlar. Ukrayna'daki direnişi destekliyorlar ancak Filistin'de işgalciyi koşulsuz destekliyorlar" diye ekledi.

Gazze'de soykırım benzeri katliamların yaşandığı bu dönemde Batı'nın İsrail'e silah ve mühimmat sağlamaya devam ettiğini söyleyen Fidan, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya gibi ülkelerin katliama karşı çıkıp Filistin devletini tanımaları elbette çok faydalıdır" diye ekledi.

"Bu ilkeli duruşun" diğer Batılı uluslara da ilham vermesini umduğunu belirtti.

Fidan, Ankara'nın Filistin topraklarında iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için tüm diplomatik yolları kullanma, Filistin Devleti'ni tanıma ve bölgesel barış ve güvenliği sağlama yönündeki kararlılığını yineledi.

Gazze'ye yönelik yoğun diplomatik çabalar ve krizin başlangıcından bu yana önemli çabalar sarf edildiğini belirten Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği'ni temsilen bir temas grubu oluşturulduğunu söyledi.

Hamas'ın konuya ilişkin yaklaşımının takdir edildiğini belirten Fidan, Tel Aviv'in de "olumlu bir duruş sergilemesini" umduğunu belirtti.

"İsrail, tüm Gazzelileri hedef almanın herhangi bir çözüme yol açmayacağını anlamalıdır. İnsani yardım koridorlarının açılması, tutukluların karşılıklı serbest bırakılması, İsrail'in Gazze'de işgal ettiği bölgelerden çekilmesi ve yerinden edilmiş Filistinlilerin evlerine güvenli bir şekilde geri dönmesiyle birlikte kalıcı bir ateşkes, Gazze'nin yeniden inşası için gereklidir.

"Adil ve kalıcı bir barışa giden yol iki devletli çözümün hayata geçirilmesinden geçmektedir" dedi.

Filistinlilerin birlik içinde hareket etmesinin elzem olduğunu belirten Fidan, Türkiye'nin, 22 Temmuz'da Pekin'de düzenlenen toplantıda çeşitli Filistinli grupların yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Ankara'nın "Filistin topraklarına barış getirecek her türlü girişime" destek verdiğini dile getirdi.

Türkiye-Bosna Hersek arasındaki bağlar

Fidan, Bosna-Hersek'in Türkiye için özel bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin her alanda daha da ileriye taşınmasını arzu ettiklerini dile getirdi.

“Bosna-Hersek'in toprak bütünlüğü, egemenliği ve siyasi birliği, ayrıca refahı, barışı ve istikrarı bizim için büyük önem taşıyor. Bağlarımız çok güçlü. Bu nedenle ikili ilişkilerimizde her zaman kardeşlik, dostluk ve iş birliği çerçevesinde hareket ediyoruz.

"Eğitim, sağlık, altyapı ve kültürel projelerin yanı sıra ekonomik yatırımlarla Bosna-Hersek'in kalkınmasını destekliyoruz" dedi.

Ankara'nın Bosna-Hersek'le iş birliğini her alanda "somut projelerle" güçlendirme hedefinin olduğunu vurguladı.