- 16:16Alberta'daki belirleyici G7 finans zirvesi etrafında küresel beklenti
- 15:30Küresel büyümenin yavaşlaması endişeleri petrol fiyatlarını düşürdü
- 14:45Fas Barış İçin Umudu Yeniden Canlandırıyor: Rabat İki Devletli Çözüm İçin Eylem Diplomasisine Önderlik Ediyor
- 14:34Fas-Gana İlişkilerinin Güçlendirilmesi: Nasser Bourita, Gana Parlamentosu Dışişleri Komitesi Başkanını Kabul Etti
- 14:15Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında "kardeşlik" temelinde yeni bir anlaşma çağrısında bulundu
- 13:30Küresel Rapor: Fas, 2025 yılında gıda güvensizliğinden en fazla etkilenen ülkeler arasında olmayacak.
- 12:55PKK tehdidi ortadan kalkınca Türkiye, bölgesel bağları daha parlak hale getiriyor
- 12:12Nicușor Dan, Milliyetçi George Simion'un Yerine Romanya Cumhurbaşkanı Seçildi
- 11:30Trump, Biden'ın prostat kanseri teşhisinin ardından ona sempati duyduğunu ifade etti
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Artan kalp krizlerinin arkasında hava kirliliği Kovid-19 aşısı değil: Çalışma
Türk Toraks Derneği'nin (TTS) yaptığı yeni bir çalışma, Türkiye'deki hava kalitesiyle ilgili endişe verici bir tablo çiziyor ve bu durumun çok sayıda sağlık sorunuyla ve artan kalp krizi riskiyle olan bağlantısını vurguluyor .
Araştırmacılar, neredeyse tüm Türk şehirlerinin Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) hava kalitesi yönergelerini aştığını buldu. Ayrıca hava kirliliğini, aynı dönemde COVİD-19'a atfedilen ölümleri aşan önemli sayıda ölümle ilişkilendirdiler .
TTS'nin 27. yıllık kongresinde sunulan çalışma, solunum sorunlarıyla bağlantılı önemli bir hava kirletici olan partikül maddeye (PM) odaklandı. Çalışmayı yürüten Göğüs Hastalıkları Uzmanları Dr. Merve Erçelik ve Dr. Sabri Serhan Olcay, PM'nin en zararlı varyantı olan PM 2.5'i özel olarak inceledi.
Erçelik, "Bulgularımız, PM 2,5 maruziyetinin yalnızca 2022 yılında Türkiye'de 87.000 ölümden sorumlu olduğunu gösteriyor" dedi. "Öncelikle kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıklarından kaynaklanan bu ölümler, aynı yıl içinde COVİD-19'a atfedilen ölümleri önemli ölçüde geride bırakıyor."
"Görünmez pandeminin" devam ettiğini söyleyen Erçelik, "DSÖ'nün AirQ Plus adında bir programı var. Bu programda ülkemizdeki şehirlerin hava kirliliğine, illerimizin yüzey alanına giriyoruz ve ölümlerin üzerinden giriyoruz. İstatistik kurumundan aldığımız yaş 30. Ancak bu ölümlerin içinde kaza, yaralanma vb. nedenleri de hariç tutuyoruz. Üstelik buna rağmen havadan kaynaklanan erken ölümlerin sayısını da hariç tutuyoruz. 2020 ile 2022 arasındaki kirlilik ise 188.000 civarında."
Bu olaylardan Kovid-19 aşılarını sorumlu tutan teorilere karşı çıkan Olcay, hava kirliliğinin kardiyovasküler sorunlar üzerindeki yerleşik rolünü vurgulayarak, araştırmanın hava kirliliği ile gençler arasında son dönemde görülen kalp krizlerindeki artış arasında potansiyel bir bağlantı olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Olcay, "Hava kirliliği sessiz bir katildir ancak etkileri inkar edilemez" dedi. "Bu büyüyen halk sağlığı tehdidini ele almak için halkın farkındalığı ve eylemi çok önemlidir.
Yorumlar (0)