- 16:18Fas, Stratejik Lojistik Projeleriyle Afrika Entegrasyonuna Bağlılığını Yeniliyor
- 15:01ABD: Yüksek Mahkeme, Başkanın Doğuştan Vatandaşlık Hakkındaki Yürütme Emrini Engelleyen Kararları Sınırladı
- 14:06Gazze, İsrail ve ABD'yi insani yardımda uyuşturucu saklamakla suçluyor
- 13:31Fas Küresel Güvenlik Zirvesi'nde Beş Sıra Yükseldi
- 12:13Dünya Bankası, çatışmalar tırmanırken 39 kırılgan ülkede kötüleşen koşullar konusunda uyarıyor
- 12:00Fitch, ticaret savaşı nedeniyle küresel ekonomide keskin bir yavaşlama uyarısında bulundu ve büyüme tahminlerini düşürdü
- 11:35Fas Yeni Bir Jeoekonomik ve Diplomatik Yapılandırmanın Kalbinde
- 11:00Trump, uranyum zenginleştirme yeniden başlarsa İran'ın yeniden bombalanabileceği konusunda uyardı
- 10:48Fas, HyMaroc'un hidrojen ve helyum girişimiyle küresel bir enerji lideri olarak konumlanıyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Avrupa'nın önde gelen teknoloji şirketleri egemen yapay zekaya yatırımlarını artırıyor
Büyük teknoloji şirketleri, yerel altyapıya odaklanarak veri yönetimi ve depolamasında ABD'ye bağımlılığı azaltmak amacıyla Avrupa'da "egemen yapay zeka" alanındaki yatırımlarını yoğunlaştırıyor.
Bu bağlamda "Egemen Yapay Zeka", veri egemenliğini güçlendiren ve mahremiyetin korunmasını geliştiren Amerikan veri merkezlerine güvenmek yerine, Avrupa ülkelerinin verileri kendi bölgeleri dahilinde yerel olarak depolama yeteneğini geliştirmek anlamına geliyor.
Hareket, ABD'nin kıtanın dijital altyapısı üzerindeki hakimiyetinin etkisini sınırlama çabalarının bir parçası.
Bu bağlamda Cisco'nun Avrupa Birliği kamu politikası başkanı Chris Go, "egemen yapay zeka" teriminin yaklaşık olarak geçen yıl ortaya çıkmaya başladığını açıkladı.
"GBT Chat" ve "Bulut" gibi birçok önde gelen yapay zeka modelinin, bilgileri depolamak ve bulut bilişim yoluyla komutları yürütmek için ABD'de bulunan veri merkezlerine dayandığını ve bunun Avrupa'daki politika yapıcılar arasında endişelere yol açtığını söyledi.
Amerikan teknolojisine olan bu bağımlılık, özellikle AB veri koruma yasalarının getirdiği kısıtlamalar göz önüne alındığında, Avrupa'nın rekabet gücü konusunda endişelere yol açmıştır.
Avrupa veri koruma kanunu, kuruluşların kullanıcı verilerini mahremiyetlerine saygılı bir şekilde işlemesini gerektirmektedir ve bu da Avrupa hükümetlerini yerel altyapıyı güçlendirmeyi düşünmeye sevk etmiştir.
Ayrıca 2020 yılında Avrupa Adalet Divanı'nın, Avrupa Birliği ile ABD arasındaki veri alışverişi anlaşmasını, Avrupa hukukunun gerektirdiği düzeyde veri korumayı sağlamadığını düşünerek iptal ettiğini ve bunun da Avrupalı şirketleri, bağımsız teknolojik çözümler arayın.
Yorumlar (0)