Dışişleri Bakanı Fidan: Türkiye, PKK'nın dağılma çağrısı için 'biraz daha' bekleyecek

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terör örgütü PKK'nın Türkiye'den gelen büyük bir siyasi çağrıya yanıt olarak silah bırakmayı düşündüğünü ancak resmi açıklamanın gelmesinin "biraz daha uzun" süreceğini söyledi.

PKK, Cuma günü, bu haftanın başlarında uzun zamandır beklenen kongresinde "tarihi" kararlar aldığını duyurdu. Ancak terör örgütü, kırk yıllık terör kampanyasını sona erdirmeyi amaçlayan yeni bir terörsüz Türkiye girişiminin parçası olarak dağılmaya ve silahsızlanmaya karar verip vermediğini söylemekten kaçındı.

Terör örgütüne yakın yayın kuruluşu Fırat Haber Ajansı'nın aktardığına göre, PKK, 5-7 Mayıs tarihleri ​​arasında Irak'ın kuzeyinde iki ayrı yerde kongre düzenledi.

PKK, kongrede alınan tarihi kararların yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.

Şubat ayında, PKK'nin tutuklu lideri Abdullah Öcalan, örgütüne, 1980'lerden bu yana on binlerce cana mal olan kampanyayı sonlandırmak için kendini feshetmek ve silahsızlanmak üzere bir kongre toplama çağrısı yapmıştı.

Geçtiğimiz yıl, Parlamento'nun yeni oturumunun açılışında muhalefetteki Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM) milletvekilleriyle beklenmedik bir şekilde el sıkıştığında, girişimi ilk başlatan hükümet müttefiki Devlet Bahçeli'nin çağrısına yanıt veriyordu. Bahçeli, PKK ile bağlantıları nedeniyle DEM'in varlığına karşı kararlı muhalefetiyle bilindiği için bu hareket şaşırtıcıydı.

Bahçeli, Öcalan'ın DEM'in Meclis grup toplantısına gelip PKK'nin tasfiyesini açıklayabileceğini de ileri sürdü.

Fidan'a göre, Türk yetkililer artık resmi bir duyuru bekliyor. "Ancak görünüşe göre, örgütün bu tarihi çağrıya yanıtını duymak için biraz daha beklememiz gerekecek," dedi Cuma gecesi 24 TV'ye canlı bir röportajda.

Fidan, barışçıl ve hukuki bir siyasi sürecin gerekliliğini vurguladı:

"Herkesin silahların olmayacağı, yasadışılığın sona ereceği ve insanların yasal yollarla medeni bir şekilde politikalarını ilerletecekleri bir zemin inşa etmek için çalışması gerekiyor. Yasadışılığı sona erdirmek sadece silahları bırakmaktan daha fazlası anlamına geliyor."

Fidan, PKK silahsızlanmasa bile Türkiye'nin hazır olduğunu söyledi. "Umutluyuz, ama olmasa bile dünyanın sonu değil... Ama olursa, masum gençlerin dağlara gitmesinin, kan dökülmesinin ve toplumsal birliğimize yönelik sürekli tehdidin sonu anlamına gelir."

PKK'da yabancı çıkarlara hizmet edenleri eleştirdi: "Örgütteki insanların da artık çok memnun olduğunu sanmıyorum. Başka ülkelere hizmet ederek varlıklarını sürdürmek -- bu ne kadar onurlu? O da tartışılır bir konu."

Bölgesel istikrar çabaları

Bölgesel çatışmalara değinen Fidan, Türkiye'nin bölgesinde barış ve istikrar için çalıştığını anlattı.

Suriye ile ilgili olarak ise, "(Yeni Suriye yönetimiyle) Oradaki kardeşlerimizle bazı istişareler içindeyiz." dedi.

Türkiye'nin Suriye'nin birliğini desteklediğini vurgulayan Fidan, Suriye'deki yeni yönetimin Türkiye'nin öneminin farkında olduğunu söyledi. Fidan, AB ve ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının diyalog yoluyla ele alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Türkiye'nin Suriye yönetimini uluslararası ilişkilerin yeniden inşası için diğer ülkelerle işbirliği yapmaya teşvik ettiğini söyledi.

Irak'a ilişkin ise Fidan, Başbakan Muhammed Şii El Sudani'nin yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, Irak'ın yavaş yavaş istikrara kavuştuğunu ve halkına yardım etmeye odaklandığını söyledi.

İsrail ile görüşmeler, Gazze'deki insani kriz

Fidan, bölgede daha fazla çatışmayı önlemek için yakın zamanda Azerbaycan'da İsrail ile görüşmeler yapıldığını doğruladı. "Sözlerle mümkün olan en yüksek sonuca ulaşmalı ve diğer çabalara erken çok fazla alan bırakmaktan kaçınmalıyız."

İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukayı soykırım olarak kınadı. "İki milyon sivil açlıkla mücadele ediyor ve açlık ve hastalıktan kaynaklanan ölümler artık çatışmalardan kaynaklananları geçiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeye yapacağı ziyarete hazırlanmak üzere Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne gönderdiğini söyledi. "Sayın Trump'ın bölgeye yapacağı ziyarette nasıl bir ortak dil veya odak noktası sunulabileceğini kapsamlı bir şekilde tartıştık."

Fidan, Gazze'deki acıların durdurulması için küresel liderlerin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Ortak hareket edilirse bunun kesinlikle mümkün olduğuna inanıyorum." dedi.

Trump döneminde daha yakın bağlar

Fidan, özellikle Trump'ın uluslararası arenaya dönmesiyle birlikte ABD ile ilişkilere de değindi.

"Türkiye-ABD ilişkilerinin olağanüstü iyi olması gerekiyor. Her iki lider de bu konuda hemfikir" dedi.

Her iki tarafın da siyasi ve güvenlik meselelerinin ötesine geçip ticaret ve teknolojiye daha fazla odaklanmak istediğini belirten Pompeo, "Her iki ekip de bu konuda çalışıyor" dedi.

AB üyeliği

Fidan, Türkiye'nin AB üyeliğinin Fransa ve Almanya tarafından iç siyasi nedenlerle engellendiğini de savundu.

Fidan, Türkiye'nin AB'ye katılım başvurusunun iki önemli ülke tarafından engellendiğini söyledi:

"AB'nin kurucu ve itici gücü olan iki ülke tarafından şu anda benimsenmediğini, bunun da daha çok iç politik nedenlerle sürdürüldüğünü görüyoruz" dedi.

Bakan, Balkan ve Güney Avrupa ülkelerinin daha fazla destek verdiğini ancak asıl engelin Fransa ve Almanya'dan geldiğini kaydetti.

Suikast girişimi

Fidan, kendisine suikast girişiminde bulunulduğunu, zehirlendiğini de belirtti.

"Zehirlendik ve tedavi gördük. Bana ağır arsenik ve cıva verdiler. Bir yerde oldu, sonra testlerde ortaya çıktı. 4-5 yıl oldu," dedi ve girişimin ne zaman ve nerede gerçekleştiğine dair ayrıntıları belirsiz bıraktı.

Girişimi kimin yaptığı sorulduğunda Fidan, "Bu ayrıntılara girmeyelim. Bunlar dışarıda yaşanan meseleler. Sadece içeride düşman yok, her yerde düşman var." dedi.

Girişimin kendisini görevinden alıkoymadığını belirten Fidan, şartlar ne olursa olsun milletine hizmet ettiğini söyledi.