- 23:46Fas-Nijerya Doğalgaz Boru Hattı: Küresel Enerji Dönüşümü İçin Stratejik Bir Afrika Mücadelesi
- 17:40xAI, Yapay Zeka Asistanı Grok'un Aşırı Görüşlü Paylaşımları İçin Özür Diledi
- 16:27Fas, Çevre Dostu ve Sürdürülebilir Turizmde Önde Gelen Küresel Bir Destinasyon Olarak Konumunu Güçlendiriyor
- 15:44Haber: İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian İsrail ile Savaşta Yaralandı
- 15:23Trump, Suikast Girişiminin Yıldönümünde Kulüpler Dünya Kupası Finaline Katılacak
- 14:06İsrail ve Hamas, birbirlerini ateşkes müzakerelerini engellemekle suçluyor
- 13:29Fas, Afrika ve Avrupa için Stratejik Bir Endüstriyel Güç Merkezi Olarak Kendini Yerleştiriyor
- 12:03AB, Trump'ı Yeni Gümrük Vergileri Nedeniyle Misilleme Önlemleriyle Tehdit Ediyor
- 11:22Yeni Fas-Suudi nakliye hattı ticareti artıracak ve transit süresini kısaltacak
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Fas, askeri havacılık sektöründe stratejik teknoloji transferinden yararlanıyor.
ABD Federal Sicilinde yayımlanan resmi bildiriye göre, Fas, son derece stratejik savunma silahlarının ihracatından yararlanan ülkeler listesine dahil edildi.
Referans 2025–07337 altında. Bu bildirim. ABD Dışişleri Bakanlığı, Siyasi-Askeri İşler Bürosu tarafından yayınlanmıştır. Silah Ticareti Kontrol Müdürlüğü (ATCD), değeri 50 milyon doları aşan bir anlaşmanın gerçekleştiğini açıkladı.
Fas'ın savaş uçağı parçaları ve ilgili ekipmanları üretebilmesini sağlamayı amaçlıyor.
Yasal ve uluslararası çerçeve
Bu süreç, savunma ekipmanlarının, teknik verilerin ve özel hizmetlerin ihracatını düzenleyen ABD Silah İhracatı Kontrol Yasası'nın 36(c) ve 36(d) bölümlerine dayanmaktadır.
Anlaşma, askeri bileşenlerin üretimine yönelik teknoloji transferini de içeriyor. Bu da Fas'ın savunma sektöründeki endüstriyel kabiliyetlerini artırıyor.
Listede Bahreyn, Belçika, Danimarka, Mısır, Irak, İsrail ve Ürdün gibi ülkeler de yer alıyor. Hollanda, Norveç, Umman, Pakistan, Polonya, BAE ve diğerleri, karmaşık bir uluslararası işbirliği ağını yansıtıyor.
Bu adım, Fas'ın teknolojik açıdan kendi kendine yeterli hale gelmesine doğru atılan bir adım olup, aynı zamanda ABD ile stratejik ortaklığını da güçlendiriyor.
Philip Laidlaw'ın imzasını taşıyan belgede, siyasi, ekonomik ve insan hakları boyutlarının dikkate alındığı vurgulanıyor. Teknik bilgiler gizli olmamakla birlikte ticari çıkarların korunması amacıyla gizli tutulmaktadır.