- 16:30Sahel Bölgesel Adalet Sistemini Güçlendiriyor: Ortak Ceza Mahkemesi ve Hapishane Oluşturulması
- 16:00Fas Sahrası: Eski Japonya Büyükelçisi Takashi Shinozuka Birleşik Krallık'ın Yeni Pozisyonunu Memnuniyetle Karşıladı
- 15:45Stratejik Bir Dönüm Noktası: Birleşik Krallık Fas Askeri Endüstrilerine Yatırım Yapıyor
- 15:10Türk cumhurbaşkanı yardımcısı terörden arınmış planda gecikme olmadığını söyledi
- 15:00Fas, 612 Javelin Füzesi Satın Alarak Kara Savunmasını Güçlendiriyor
- 14:15Sahra Sorununda Önemli Dönüşümler: Fas'ın Ardışık Diplomatik Zaferleri ve Kararlı Amerikan Desteği
- 13:45Fas'ın Gizli Hazineleri: Krallığın Küresel Madencilik Pazarındaki Konumunu Güçlendiren Beş Önemli Maden
- 13:00Britanya, Milletler Topluluğu ülkelerini Fas Sahra'sındaki özerklik girişimini desteklemeye çağırıyor
- 12:12Fas, Parlamento Diplomasisinin Dünya Başkenti Oldu
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Fas'ın Sahra'daki konumu 2024'te sağlamlaştı
2024 yılı, Fas Sahrası sorununda bir dönüm noktası olmuş, Fas'ın bu hassas konudaki tutumunu güçlendiren bir dizi diplomatik gelişme yaşanmıştır. Kral VI. Muhammed'in net liderliği ve doğrudan bağlılığı sayesinde Fas, hem uluslararası hem de bölgesel düzeyde pek çok ülke tarafından desteklendi.
Öncelikle, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan Fransa, Fas'ın Sahra üzerindeki egemenliğine desteğini yineledi. Bu destek, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Kral VI. Muhammed'e hitaben yazdığı mektupla resmileşti. Macron da Ekim 2024'te Rabat'a yaptığı resmi ziyarette bu tutumunu teyit etmiş, özerklik girişimini ihtilafı çözmek için en gerçekçi çözüm olarak değerlendirmişti.
Aynı zamanda, bazı diğer Avrupa ülkeleri de özerklik girişimini destekleme konusunda Fas'ın safına katıldı. 2024 yılında Slovenya, Finlandiya, Danimarka ve Estonya bu öneriye desteklerini açıkladılar ve Fas girişimini tanıyan ülke sayısı, 20 Avrupa Birliği üyesi de dahil olmak üzere toplam 113'e ulaştı.
Başka bir düzeyde, ayrılıkçı davaya olan desteğin erozyonu, özellikle Ekvador ve Panama'nın Sahra "hükümetini" tanımayı askıya aldıklarını duyurmalarıyla yoğunlaştı. Bu düşüşle birlikte, örgütü destekleyen ülke sayısı önceki on yıllarda 80'in üzerindeyken, 28'e düştü.
Afrika Birliği ise, Fas'ın tutumuna aykırı bir tavır takınmadan, BM himayesinde siyasi çözümden yana tutumunu korumuştur. Afrika'daki bu mutabakat, Krallığın egemenliği altında özerkliğe dayalı kalıcı bir çözüme yönelik Fas vizyonuyla giderek artan bir uyumun göstergesidir.
Bu gelişmeler, Fas Sahrası etrafındaki uluslararası dinamiklerde yeni bir aşamaya işaret ediyor ve Fas'ın dünya sahnesindeki konumunu güçlendiriyor. Majesteleri Kral VI. Muhammed'in sürdürdüğü diplomatik çabalar ve vizyoner stratejisi, bu konunun önemli ölçüde ilerlemesini sağlamış, Fas'ın bölgede istikrar ve barışın kilit oyuncusu imajını pekiştirmiştir.
Yorumlar (0)