X

Güney Afrika İktidar Partisi, Sahra Gerginliğini Vurgulayarak Fas Ziyareti Nedeniyle Kıdemli Üyesini Görevden Aldı

Güney Afrika İktidar Partisi, Sahra Gerginliğini Vurgulayarak Fas Ziyareti Nedeniyle Kıdemli Üyesini Görevden Aldı
Pazartesi 14 - 20:00
Zoom

Güney Afrika İktidar Partisi, Sahra Gerginliğini Vurgulayarak Fas Ziyareti Nedeniyle Kıdemli Üyesini Görevden Aldı

Güney Afrika'nın iktidar partisi olan Afrika Ulusal Kongresi (ANC), Fas'a yaptığı tartışmalı ziyaretin ardından kıdemli üyelerinden birine karşı kararlı bir eylemde bulundu. Bu hareket, Sahra anlaşmazlığı etrafındaki devam eden gerginliği vurguluyor ve partinin uluslararası ilişkiler konusundaki duruşunda olası çatlakları ortaya koyuyor.

Daha önce Afrika Ulusal Kongresi Ulusal Yürütme Komitesi Uluslararası İlişkiler Alt Komitesi Başkan Yardımcısı olan Obed Bapela görevinden alındı. Parti, bu disiplin cezasının temel nedeni olarak Sahra ile ilgili Afrika Ulusal Kongresi kararlarına uymamasını gösterdi. Karar, Bapela'nın 7 Ekim'de Rabat'ta Fas Dışişleri Bakanı Nasser Bourita ile yaptığı görüşmenin ardından geldi.

Bapela'nın ziyareti sırasında Güney Afrika ile Fas arasındaki ekonomik bağların güçlendirilmesini savunduğu, hatta Faslı şirketlere Güney Afrika'ya yatırım yapmaları için davet gönderdiği bildirildi. Ayrıca, Sahra çatışması konusunda Afrika Ulusal Kongresi'nin uzun süredir benimsediği tutumla doğrudan çelişen bir duruşla, Fas'ın Afrika Birliği'ne geri dönmesine destek verdiğini ifade etti.

Afrika Ulusal Kongresi, Sahra'nın Fas'tan bağımsızlığını isteyen ayrılıkçı bir hareket olan Polisario Cephesi'nin uzun süredir sadık bir destekçisi olmuştur. Bu destek, Güney Afrika'nın 2004'te kendini ilan eden Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti'ni (SADR) tanımasından bu yana partinin dış politikasının temel taşı olmuştur. Güney Afrika, Cezayir'in yanı sıra Polisario'nun iddialarını sürekli olarak desteklemiş ve Fas'ın bölge üzerindeki egemenliğine karşı çıkmıştır.

Ancak, Afrika Ulusal Kongresi'nin sarsılmaz duruşu, Sahra sorununa ilişkin değişen küresel bakış açılarıyla giderek daha fazla çelişiyor gibi görünüyor. Güney Afrika Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nün (ISS) yakın tarihli bir raporu, Polisario Cephesi'ne yönelik uluslararası desteğin azalıyor olabileceğini öne sürüyor. Düşünce kuruluşu, ABD, İspanya ve Fransa da dahil olmak üzere önemli küresel oyuncular arasında Fas'ın Sahra bölgesi için Özerklik Planı'na yönelik desteğin arttığını belirtti.

Raporda ayrıca Afrika Birliği'nin kendisinde SADR'ye olan desteğin "erozyona uğradığı" vurgulandı; birkaç Afrika ülkesi son yıllarda tanınmalarını geri çekti veya dondurdu. Bu değişen manzara, Afrika Ulusal Kongresi'nin uzun süredir devam eden pozisyonuna meydan okuyor ve partinin değişen jeopolitik gerçeklere uyum sağlama yeteneği hakkında sorular gündeme getiriyor.

Bu değişimlere rağmen, Afrika Ulusal Kongresi "Sahra halkıyla ilkeli ve uzun süredir devam eden dayanışma pozisyonunu" ve "sömürgecilik karşıtlığı ve kendi kaderini tayin hakkı"na olan bağlılığını yeniden teyit etti. Ancak bu kararlı yaklaşım, Bapela'nın eylemleri ve ardından görevden alınmasıyla kanıtlandığı üzere parti içinde gerginlik yaratıyor olabilir.

Bu olay ayrıca, eski Devlet Başkanı Jacob Zuma'nın Fas Kralı VI. Muhammed ile görüştükten sonra Afrika Ulusal Kongresi tarafından incelemeye tabi tutulduğu 2017'deki benzer bir tartışmayı da hatırlatıyor. Bu tekrarlayan çatışmalar, partinin resmi duruşu ile uluslararası diplomasinin pratik gerçekleri arasında giderek artan bir kopukluğa işaret ediyor.

Sahra anlaşmazlığı gelişmeye devam ederken, Afrika Ulusal Kongresi'nin son eylemleri tarihi bağlılıklar ile değişen küresel dinamikler arasındaki karmaşık etkileşimi vurgulamaktadır. Partinin Bapela'nın Fas ziyaretine verdiği yanıt, yalnızca Polisario Cephesi'ne olan desteğini yeniden teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda giderek çok kutuplu hale gelen bir dünyada Güney Afrika'nın dış politikasının geleceği hakkında da sorular gündeme getiriyor.

Bu durum, siyasi partilerin değişen jeopolitik manzaralar karşısında uzun süredir devam eden ideolojik taahhütlerini yerine getirirken karşılaştıkları daha geniş zorlukların bir mikrokozmosu olarak hizmet ediyor. Sahra hakkındaki tartışma devam ederken, Afrika Ulusal Kongresi'nin ilkelerini pragmatik diplomasi ile uzlaştırma yeteneği muhtemelen hem yurtiçinde hem de uluslararası alanda inceleme altında kalmaya devam edecektir.

 


Devamını oku