- 16:15OPEC+ Eylül Ayında Petrol Üretimini Büyük Ölçüde Artırmaya Hazırlanıyor
- 15:30BRICS Batı Dünya Düzenine Güvensizliklerini İfade Ediyor
- 14:45Washington, Lübnan'ın Hizbullah'ın Silahsızlandırılmasına Verdiği Tepkiyi Memnuniyetle Karşıladı
- 14:00Komorlar Devlet Başkanı, Bağımsızlığın 50. Yıldönümünde Fas ile Stratejik Ortaklığı Övdü
- 13:00Afrika-İspanya Zirvesi'nin Kalbinde Fas: Afrika ve Avrupa Arasında Yeni Bir Ortaklığa Doğru
- 12:47Rio'da BRICS Zirvesi: Uluslararası Gerilimler Karşısında Kırılgan Birlik ve Küresel Hırslar Arasında
- 12:15Türkiye: 10 günde 761 yangın, yetkililer tam kontrol sağlandığını duyurdu
- 11:30Rabat ve Moskova, Fas Sahrası Hakkında BM'nin Önemli Oylaması Öncesinde İlişkilerinin Gücünü Tekrar Doğruladı
- 10:45Fas, F-16 Viper ile Fransa'nın yanında hava üstünlüğünü güçlendiriyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Kraliyet arşivleri ve “Béïâ” metinleri, Sahra’nın Faslılığının somut kanıtıdır
Kraliyet Arşivleri Müdürü Bahija Simou, Cuma günü Laâyoune'de yaptığı açıklamada, Kraliyet Arşivleri ve "Béïâ" metinlerinin Sahra'nın Faslılığının somut kanıtı olduğunu doğruladı.
Laâyoune kentinin "2025 Yılı Sivil Toplum Başkenti" olarak kutlanması dolayısıyla düzenlenen etkinliklerin açılışında konuşan Simou, Fas'ın Sahra üzerindeki egemenliğinin, Sahra kabilelerinin "Béïâ"larından Alevi Sultanlarına ve hükümdarlarına kadar tüm metinlerde tanıklık edildiği üzere, tarihte köklü bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Kraliyet Arşivleri Müdürlüğü'nün birçok eser yayınladığını, örnek olarak 2011 yılında yayınlanan "La Béïâ, un pacte permanent entre le Roi et le peuple" adlı kitabı gösterdiğini kaydeden yazar, "Béia"nın, güçlü bir demokratik bağlamda, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini tanımladığı ölçüde, yönetici ile yönetilen arasında bir pakt oluşturduğunu ifade etti.
Benzer şekilde, yabancı ülkelerle akdedilen antlaşmaların, Fas'ın güney vilayetleri üzerindeki egemenliğini kanıtladığını kaydeden El-Ali, Alevi Hükümdarı Muhammed bin Abdullah'ın 1786'da ABD ile Oued Noun'da bloke edilen Amerikan gemilerinin korunmasına ilişkin bir antlaşma yaptığını hatırlattı.
Bayan Simou ayrıca, 2012 yılında üç bölüm halinde yayınlanan ve Fas'ın güney eyaletleri üzerindeki egemenliğini, özellikle Sahravi kabilelerinin "Béïâ"sının Alevi Sultanlar ve Krallara kadar devam etmesi, ayrıca Dahir Charif yönetiminde Güney'in farklı bölgelerine kayyumlar, paşalar ve hakimler atanması, vergilerin toplanması, borj ve kasbahların inşa edilmesi ve bazı limanların restore edilmesi yoluyla ortaya koyan "Kraliyet Arşivleri Üzerinden Fas Sahrası" adlı kitabı da vurguladı.
Fas Krallığı Akademisi Üyesi Mohamed Achergui ise Fas Krallığı Akademisi'nin, kolokyumlar, çalışma günleri, konferanslar, yayınlar ve el yazmaları aracılığıyla güney bölgelerindeki Fas mirasını çeşitli tarihi, hukuki, entelektüel ve edebi açılardan tanıtma ve koruma yönündeki çabalarını vurguladı.
Sayın Achergui, örnek olarak, özellikle "Oued Noun havzasının dünya mirası alanı olarak tescil edilmesi projesi" ve "Hassani kadın şiirlerinden oluşan bir kitap (Tebraâ) tanıtımı" üzerine odaklanan çalışma günlerinin düzenlenmesini ve Fas Özerklik Planı'nın üstünlüğünü vurgulayan iki kolektif eserin sunumunu gösterdi.
Diğer konuşmacılar, Fas'ın sunduğu Özerklik Planı'nın, Fas Sahrası üzerindeki yapay çatışmayı kesin olarak sona erdirme açısından önemini vurguladılar ve Fas'ın, Majesteleri Kral Muhammed VI'nın aydın liderliği altında elde ettiği ardışık diplomatik zaferlerin altını çizdiler.
Akademisyenler, araştırmacılar ve üniversite profesörlerinin katıldığı toplantıda, "Fas Krallığı'nın toprak bütünlüğüne ilişkin hukuki yansımalar", "Güney illerindeki projelerin yapılandırılması ve Afrika bölgesel entegrasyonu" ve "Sahra'nın Faslılığının savunulmasında Fas diplomasisinin başarıları" gibi bir dizi konu ele alındı.
Yorumlar (0)