- 23:27BMW, Çin'deki hizmetlerine yapay zekayı entegre etmek için ByteDance ile ortaklığını güçlendiriyor
- 20:15ABD'nin Fas Sahrası'nı Tanıması: Marco Rubio Net Bir Mesaj Gönderiyor
- 14:31Çin Ticaret Barışı Çağrısında Bulundu, Ancak Yanıt Vermeye Hazır
- 13:40Fas, 2025 yılına kadar büyük otel projeleriyle Afrika'daki turizm liderliğini güçlendiriyor.
- 13:17Komorlar, Fas Sahrası'na desteğini yeniliyor ve SADC'nin siyasallaşmasını reddediyor
- 12:51NASA'nın en yaşlı aktif astronotu 70. doğum gününde Dünya'ya geri döndü
- 11:54BM, ABD'nin Yemen petrol limanına düzenlediği saldırılar konusunda derin endişelerini dile getirdi
- 10:32Fas Sahrası: Amerikan pozisyonu “açık ve net”
- 20:55Siel 2025: Rabat'ta kültür ve edebi mirası kutlamak
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Kuzey Afrika'nın İstikrarsızlığı: İsrail'in Güvenliği İçin Küresel Bir Sorun
Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas gibi ülkeleri kapsayan Kuzey Afrika bölgesindeki istikrarsızlık, yalnızca bölgesel bir zorunluluk değil, aynı zamanda İsrail'in güvenliğiyle doğrudan bağlantılı küresel bir sorundur. Bölge, siyasi çalkantılar, ekonomik krizler ve silahlı grupların yükselişi de dahil olmak üzere çok sayıda zorlukla karşı karşıya.
2011 yılında yaşanan "Arap Baharı" olaylarından bu yana Kuzey Afrika ülkeleri büyük siyasal dönüşümler, iç savaşlar ve derin ekonomik krizler yaşıyor. Hala çok sayıda çatışmanın ortasında olan Libya ve demokrasisi hâlâ kırılgan olan Tunus bunun örnekleridir. Cezayir'de de iç karışıklıkların yaşandığı bir dönem yaşanıyor. Buna karşılık Fas ve Mısır, kendi zorluklarıyla karşı karşıya olmalarına rağmen, nispeten daha istikrarlı olarak görülüyor.
Bölgenin İsrail ile ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası, 2020 yılında İbrahim Anlaşmaları'nın imzalanması ve İsrail ile Fas arasında diplomatik ilişkilerin normalleşmesi oldu ve bu, bölgesel jeopolitikada bir değişime işaret etti. Bu normalleşme karşılığında ABD, Fas'ın Fas Sahrası üzerindeki egemenliğini tanıdı ve bu durum Rabat ile Tel Aviv arasında güvenlik ve istihbarat işbirliği anlamında bağların güçlenmesine yol açtı. İki ülke arasında askeri güvenlik, siber güvenlik ve terörle mücadele alanlarında iş birliğini geliştirmek amacıyla çeşitli anlaşmalar imzalandı.
Ancak nüfusun önemli bir kesiminin Filistin davasını desteklemeye devam ettiği ve İsrail'le ilişki kurulmasına karşı çıktığı Fas'ta bu normalleşme tartışmalı bir konu olmaya devam ediyor. 1979'da İsrail ile barış anlaşması imzalayan Mısır'da, özellikle Sina'daki aşırılıkçı gruplarla mücadelede güçlü güvenlik işbirliği sürüyor, ancak Arap dünyasında Filistin meselesinin hassasiyeti nedeniyle ilişkiler temkinli seyrediyor.
Cezayir ise İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine en çok karşı çıkanlardan biri. Filistin yanlısı bir tutum sergiliyor ve İbrahim Anlaşmaları'nı sert bir dille eleştiriyor. Cezayir, İsrail'in bölgedeki varlığını Batı destekli planların bir uzantısı olarak görüyor ve dış politikasında sömürgecilik karşıtı bir söylem izliyor. Cezayir ile Fas arasındaki gerginlik, özellikle Cezayir'in, Rabat'ın Cezayir'in Kuzey Afrika'daki nüfuzunu zayıflatmak için İsrail ile ilişkilerini kullandığı yönündeki suçlamalarının ardından tırmandı.
Yorumlar (0)