- 15:01ABD: Yüksek Mahkeme, Başkanın Doğuştan Vatandaşlık Hakkındaki Yürütme Emrini Engelleyen Kararları Sınırladı
- 14:06Gazze, İsrail ve ABD'yi insani yardımda uyuşturucu saklamakla suçluyor
- 13:31Fas Küresel Güvenlik Zirvesi'nde Beş Sıra Yükseldi
- 12:13Dünya Bankası, çatışmalar tırmanırken 39 kırılgan ülkede kötüleşen koşullar konusunda uyarıyor
- 12:00Fitch, ticaret savaşı nedeniyle küresel ekonomide keskin bir yavaşlama uyarısında bulundu ve büyüme tahminlerini düşürdü
- 11:35Fas Yeni Bir Jeoekonomik ve Diplomatik Yapılandırmanın Kalbinde
- 11:00Trump, uranyum zenginleştirme yeniden başlarsa İran'ın yeniden bombalanabileceği konusunda uyardı
- 10:48Fas, HyMaroc'un hidrojen ve helyum girişimiyle küresel bir enerji lideri olarak konumlanıyor
- 10:41ABD-İspanya Gerginliği: Askeri Üslerin İspanya'dan Fas'a Taşınması Çağrıları
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Latin Amerika'da Fas Diplomasisi: Bir Azim ve Gerçekçilik Modeli
2024'te Fas diplomasisi, Fas Sahra sorunuyla ilgili olarak Latin Amerika'da yeni ve kesin zaferler kaydetti. Fas, Kral VI. Muhammed'in Yüksek Rehberliği'nin etkisi altında, birçok Latin Amerika ülkesini kendi konumunun meşruluğu ve Sahra anlaşmazlığını çözmeye yönelik özerklik girişiminin doğruluğu konusunda ikna edebildi.
2004 yılından bu yana, Kral'ın Latin Amerika ile ilişkileri güçlendirmeye yönelik dinamikleri meyvesini verdi; özellikle Ekim ayında Ekvador'un sözde "sadr"ı tanımasını 40 yıl sonra askıya alması gibi tarihi kararlarla. Bunu Kasım ayında Panama izledi ve tarihsel olarak ayrılıkçı yanlısı Latin Amerika ülkelerinin konumunda kayda değer bir değişime işaret etti.
Faslı diplomatların temel argümanı, gerçekçi ve barışçıl bir çözüm olarak öne çıkan özerklik girişiminin güvenilirliğinde yatıyor. Brezilya, Şili, Paraguay ve Peru gibi ülkeler, Fas'ın güney eyaletleri üzerindeki egemenliğini vurgulayarak bu yaklaşımı desteklediklerini ifade ettiler.
Destek, Fas'ın toprak bütünlüğüne uygun kararlar alan Paraguay Senatosu ve Mercosur Parlamentosu gibi bölgesel parlamentolardan da geldi. Bu diplomatik ve parlamento zaferleri, bölgedeki siyasi, ekonomik ve medya aktörlerini harekete geçirebilen proaktif Fas diplomasisinin etkinliğine tanıklık ediyor.
Bu dinamik, diplomatik bir meselenin ötesinde, Polisario'ya ve onun ayrılıkçı tezine verilen desteğin giderek azalmasıyla birlikte Latin Amerika kamuoyu üzerinde de etki yarattı. Bu gelişme, bölgenin elitleri arasında Sahra sorununa ilişkin algılarda kaçınılmaz bir değişimi gösteriyor.
Kısacası 2024, Fas'ın Sahra'daki sabırlı ve stratejik diplomasi ile pekiştirilen pozisyonunun uluslararası alanda tanınmasında önemli bir adımdır. Daha önce yabancı fonlarla desteklenen ayrılıkçı tez, bugün Fas gerçekliğinin ve meşruiyetinin ağırlığı altında yok olmaya mahkum görünüyor.
Yorumlar (0)