- 12:55Akhannouch ve Macron, Paris Uluslararası Tarım Fuarı'nı resmen açtı
- 12:12Fas, WTO programı aracılığıyla havacılık sektöründeki liderliğini vurguluyor
- 11:45Trump, ABD Genelkurmay Başkanı'nı değiştirerek bir dizi adım attı
- 11:19Türkiye, ABD'nin yumurta krizini aşmasına yardımcı oluyor
- 10:39Nijerya ve Fas: Stratejik Ortaklık İçin Bağların Güçlendirilmesi
- 10:11Trump'ın İkinci Dönemi: Sahra Çatışmasını Çözmek İçin Yeni Bir Fırsat
- 09:41Fas: Tarih ve doğanın birleştiği olağanüstü bir turizm merkezi
- 09:13Fas, Cenevre'de İnsan Hakları Konseyi'nin 58. oturumuna katılıyor
- 08:43Fas ve Senegal arasındaki ilişkileri kuran anlaşmanın 60. yıl dönümü kutlamalarının başlatılması
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Latin Amerika'da Fas Diplomasisi: Bir Azim ve Gerçekçilik Modeli
2024'te Fas diplomasisi, Fas Sahra sorunuyla ilgili olarak Latin Amerika'da yeni ve kesin zaferler kaydetti. Fas, Kral VI. Muhammed'in Yüksek Rehberliği'nin etkisi altında, birçok Latin Amerika ülkesini kendi konumunun meşruluğu ve Sahra anlaşmazlığını çözmeye yönelik özerklik girişiminin doğruluğu konusunda ikna edebildi.
2004 yılından bu yana, Kral'ın Latin Amerika ile ilişkileri güçlendirmeye yönelik dinamikleri meyvesini verdi; özellikle Ekim ayında Ekvador'un sözde "sadr"ı tanımasını 40 yıl sonra askıya alması gibi tarihi kararlarla. Bunu Kasım ayında Panama izledi ve tarihsel olarak ayrılıkçı yanlısı Latin Amerika ülkelerinin konumunda kayda değer bir değişime işaret etti.
Faslı diplomatların temel argümanı, gerçekçi ve barışçıl bir çözüm olarak öne çıkan özerklik girişiminin güvenilirliğinde yatıyor. Brezilya, Şili, Paraguay ve Peru gibi ülkeler, Fas'ın güney eyaletleri üzerindeki egemenliğini vurgulayarak bu yaklaşımı desteklediklerini ifade ettiler.
Destek, Fas'ın toprak bütünlüğüne uygun kararlar alan Paraguay Senatosu ve Mercosur Parlamentosu gibi bölgesel parlamentolardan da geldi. Bu diplomatik ve parlamento zaferleri, bölgedeki siyasi, ekonomik ve medya aktörlerini harekete geçirebilen proaktif Fas diplomasisinin etkinliğine tanıklık ediyor.
Bu dinamik, diplomatik bir meselenin ötesinde, Polisario'ya ve onun ayrılıkçı tezine verilen desteğin giderek azalmasıyla birlikte Latin Amerika kamuoyu üzerinde de etki yarattı. Bu gelişme, bölgenin elitleri arasında Sahra sorununa ilişkin algılarda kaçınılmaz bir değişimi gösteriyor.
Kısacası 2024, Fas'ın Sahra'daki sabırlı ve stratejik diplomasi ile pekiştirilen pozisyonunun uluslararası alanda tanınmasında önemli bir adımdır. Daha önce yabancı fonlarla desteklenen ayrılıkçı tez, bugün Fas gerçekliğinin ve meşruiyetinin ağırlığı altında yok olmaya mahkum görünüyor.
Yorumlar (0)