- 17:20Fas, Arap Kültür Bakanları Yaratıcı Endüstriler ve Dijital Dönüşüm Konferansı'na başkanlık ediyor
- 17:00Erdoğan, İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesini talep ederek Suriye'nin en büyük sorunlarını anlattı
- 16:16Fas, 2025 Küresel Askeri Güç sıralamasında yükseliyor
- 15:46Cenevre: Fas, Zorla Kaybetmeler Konusunda 1. Dünya Kongresi'nde iki "önemli taahhüt" duyurdu
- 15:27Fas, Cenevre'de Zorla Kaybetmelerle İlgili 1. Dünya Kongresi'ne katılıyor
- 15:00Suriye'den üst düzey bir bakanlar heyeti, Suriye rejiminin devrilmesinden sonra ilk resmi ziyaretini Ankara'ya gerçekleştirdi
- 14:20Marakeş, TripAdvisor'ın dünyanın en iyi yemek destinasyonları listesinde zirvede
- 13:51iPhone Air: Apple, birçok kişiyi meraklandıran ultra ince bir akıllı telefon hazırlıyor
- 13:13Fas-Fransa ortaklığı uydular aracılığıyla Afrika'daki dijital altyapıyı güçlendirecek
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Petrol Fiyatlarındaki Artış: Jeopolitik Piyasaları Harekete Geçirdiğinde
Petrol fiyatları, özellikle gergin jeopolitik haberlerin de etkisiyle yeni bir yükseliş yaşıyor. Rusya'ya yönelik artan yaptırımlar ve İran etrafındaki siyasi gerginlik arasında, petrol piyasaları küresel dengeleri bozan çalkantılarla sarsılıyor.
Geçtiğimiz hafta küresel endeks Brent Kuzey Denizi ham petrolünün varili yüzde 1,47 artışla 74,49 dolardan işlem gördü. Amerikan doları olan West Texas Intermediate (WTI) ise yüzde 1,81 artışla 71,29 dolara çıktı. Bu fiyat artışları, giderek artan ekonomik yaptırımlara ve belirsizliği körükleyen siyasi kararlara karşı piyasaların giderek daha hassas hale geldiğini yansıtıyor.
Avrupa Birliği, yakın zamanda Rusya'ya yönelik yaptırımlarını genişletti ve bu kez "hayalet filo"ya ait elliye yakın gemiyi hedef aldı. Yaklaşık 600 gemiden oluşan bu donanma, Batı'nın kısıtlamalarını aşarak günde yaklaşık 1,7 milyon varil petrol taşıyor. ABD'nin de yaptırım politikasını sıkılaştırmayı düşünmesi, petrol fiyatlarındaki artışın daha da artmasına neden oluyor.
Dikkatler eski ABD Başkanı Donald Trump'a da çevriliyor. İktidara geri dönerse, 2018'de İran nükleer anlaşmasından çekildiğinde yaptığı gibi, İran'a yönelik "azami baskı" politikasını yeniden devreye sokabilir. Piyasaların endişe ettiği bu durum, küresel petrol arzını daha da kısıtlayabilir. Analistlere göre, bu stratejiye geri dönüş fikri bile fiyat spekülasyonlarını yeniden canlandırıyor. Bir uzman, "Trump, geçmişte İran'a ihracatı en aza indirmekten çekinmediğini kanıtladı" diyor.
Bu gergin jeopolitik ortamda dünyanın ikinci büyük petrol tüketicisi Çin, güven verici bir rol oynamaya çalışıyor. Pekin, özellikle daha gevşek bir para politikası ve gayrimenkul piyasasını istikrara kavuşturmayı amaçlayan önlemler yoluyla 2025 yılına kadar ekonomik toparlanma sözü verdi. Ancak bazı gözlemciler, bu açıklamaların yetersiz olduğunu, bu önlemlerin petrol talebi üzerindeki gerçek etkisinin şüpheli olduğunu düşünüyor. Buna rağmen Çin'in girişimleri yatırımcılar için olumlu bir sinyal olmaya devam ediyor ve küresel petrol tüketiminde toparlanma umudu veriyor.
Jeopolitik gerginlikler ve zıt ekonomik beklentilerin bir araya gelmesiyle, siyah altının oynaklığının artacağı bir döneme doğru ilerlediği görülüyor. Rusya ve İran'a yönelik yaptırımlar küresel arzı azaltma riski taşırken, Çin'in ekonomisini destekleme çabaları sayesinde talep güçlenebilir. Bu belirsizlik ortamında, petrol fiyatları küresel stratejik konulara bağlı olarak dalgalanmaya devam edecek, tüketiciler ve işletmeler jeopolitik ve ekonomi arasındaki karşılıklı bağımlılığın belirginleştiği bir ortamda yol almak zorunda kalacaklar.
Yorumlar (0)