- 16:52Cenevre: Zniber, Fas'taki Son Büyük Reformları ve Ceza Politikasını Vurguladı
- 16:30Fas ve Etiyopya Sürdürülebilir Stratejik İttifak İçin Askeri İşbirliği Anlaşması İmzaladı
- 16:16Avrupa Dışişleri Bakanları İran'ı Müzakerelere Dönmeye Çağırdı, Nükleer Tırmanma Uyarısında Bulundu
- 15:57Petrol fiyatları küresel piyasalarda %2 toparlandı
- 15:24Türkiye, İsrail-İran çatışmasında barış ve istikrardan yana tavır takınıyor
- 15:15Cenevre'deki İnsan Hakları Konseyi'nde kırk ülke Fas Sahrası'na desteklerini yineledi
- 14:39Nükleer Silahların Azalışının Sonu: SIPRI Yeni Bir Silahlanma Yarışı Uyarısında Bulundu
- 14:00Fas ve Amerika Birleşik Devletleri: Kuzey Afrika'daki Güç Dengesini Yeniden Şekillendiren Stratejik Bir İttifak
- 13:31Kral Muhammed VI'nın 2025 sonu ile 2026 başı arasında Fransa'ya resmi ziyaret yapması bekleniyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Rapora göre en zengin %1'lik kesim, küresel servetin %63'üne sahip
Ardışık ekonomik krizlerin yaşandığı bir dönemde Oxfam örgütünün yayınladığı raporda, milyarderlerin servetinde görülmemiş bir artış yaşanırken, zengin ile fakir arasındaki ekonomik uçurumun endişe verici biçimde derinleştiği ortaya konuldu. Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu ile birlikte yayımlanan raporda, küresel zenginliğin giderek az sayıda kişinin elinde toplandığı vurgulanarak, ekonomik adalet ve toplumsal istikrar konusunda endişelere yol açtığı belirtiliyor.
"Zahmetsiz Zenginliğin Sanatı" başlıklı rapora göre, milyarderlerin sayısı son yıllarda artmış ve servetleri 2020'den bu yana rekor bir oranda ikiye katlanmıştır. En zengin %1'in yeni zenginlerin yaklaşık %63'ünü ele geçirdiği belirtilmektedir. COVID-19 salgınından bu yana servet yaratılırken, dünyanın en yoksul yarısı bu servetin yalnızca çok küçük bir kısmını elde edebildi.
Oxfam, milyarderlerin servetinin 2024 yılına kadar bir önceki yıla göre üç kat artarak 2 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Buna karşılık, yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısında 1990'dan bu yana kayda değer bir iyileşme görülmedi.
Raporda ayrıca, yaygın inanışın aksine milyarderlerin servetlerini mutlaka sıkı çalışmayla elde etmedikleri vurgulanıyor. Servetlerinin yüzde 60'ı aslında miras, tekelcilik veya ticari işbirliklerinden geliyor. Oxfam ayrıca "kazanılmamış" zenginlik kavramını ele alıyor ve sömürgeciliğin geçmişte kalmış bir olgu olmaktan çok, günümüzdeki eşitsizlikleri açıkça körüklemeye devam ettiğini belirtiyor.
Aynı zamanda, enflasyon ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle birçok ailenin gerçek gelirlerinin düşmesiyle aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı arttı.
Raporda, servet dağılımındaki bu eşitsizliğin eğitim ve sağlık gibi sosyal hizmetlerin zayıflamasına yol açtığı ve genç işsizlik oranını artırdığı vurgulanıyor. Bu durum uzun vadeli sosyal ve ekonomik istikrarı tehlikeye atmaktadır.
Makalede ayrıca adaletsiz vergi sistemlerinin zengin ile fakir arasındaki uçurumun büyümesine katkıda bulunduğu vurgulanıyor. Bu sistemler, en zenginlerin vergi cennetlerini kullanarak vergiden kaçınmasına olanak tanırken, sıradan vatandaşlar giderek ağırlaşan bir vergi yükünün altına giriyor.
Oxfam, hükümetleri eşitsizliği azaltmak için acil önlemler almaya çağırıyor; bunlar arasında, hem yerel hem de uluslararası alanda en zengin yüzde 10'un gelirinin en yoksul yüzde 40'ın gelirini geçmemesinin sağlanması da yer alıyor. Örgüt ayrıca zenginlere daha fazla vergi uygulanması, vergi cennetlerinin ortadan kaldırılması, miras vergilerinin getirilmesi ve Güney ülkelerinden Kuzey ülkelerine servet transferinin sonlandırılması gerektiğini vurguluyor.
Oxfam'ın bu raporu, küresel istikrarı tehdit eden artan eşitsizliğin ele alınması için acil bir eylem çağrısını temsil ediyor.
Yorumlar (0)