- 17:00Yapay zeka: Fas'taki proje yöneticileri için bir fırsat ve bir zorluk
- 16:00OpenAI, yapay zekanın avantajlarını Samsung cihazlarına taşımayı hedefliyor
- 15:00Kıtasal ve uluslararası spor etkinlikleri Fas'ın uluslararası sahnedeki varlığını güçlendiriyor
- 14:00Marjan Group, mağaza ağını genişletmek ve geleneksel mağazalarla rekabet edebilmek için “Marjan City” projesini başlattı
- 13:00Amazon, yapay zeka şirketi Anthropic'e 4 milyar dolar enjekte etti
- 12:002024 seçimleri Elon Musk'un servetini rekor seviyelere taşıdı
- 11:20Küresel çikolata ihracatında Avrupa'nın hakimiyeti
- 10:30“İlerlemeyi Yeniden Keşfetmek: İnsani Gelişme Endeksi yarının zorluklarıyla karşı karşıya”
- 09:15Zengin ülkeler iklim finansmanını 2035 yılına kadar yılda 300 milyar dolara çıkarmayı kabul ediyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Trump'ın Tartışmalı Tutumu: Ukrayna'nın Geleceği ve Savaşın Etkisi
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'nın durumu hakkında kasvetli bir değerlendirme sunarak ve devam eden çatışmaya ilişkin tutumuyla ilgili soruları gündeme getirerek son açıklamalarıyla tartışma yarattı. Trump, ekonomiye odaklanan bir konuşmada Ukrayna'yı "ölü" ve "yıkılmış" olarak tanımlayarak ve herhangi bir anlaşmanın, hatta kötü bir anlaşmanın bile mevcut durumdan daha iyi olacağını ima ederek korkunç bir tablo çizdi.
Trump'ın yorumları, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy'nin BM Genel Kurulu'na katılmak ve savaş için bir "zafer planı" savunmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ni ziyaret ettiği kritik bir kavşakta geldi. Zelensky, BM'ye hitabında, küresel liderleri birlik olmaya ve "gerçek, adil bir barış" aramaya çağırdı ve savaştan hızlı bir çıkıştan ziyade kapsamlı bir çözüme ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Tartışmalı görüşleriyle bilinen Trump, uzun zamandır ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı yardımı eleştiriyor. Ukrayna'nın işgalden önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e taviz vermesi gerektiğini savundu ve eğer hala görevde olsaydı Rusya'nın saldırmayacağını iddia etti. Trump'ın açıklamaları, müzakere etme isteği ve çatışmanın karmaşık dinamiklerini anlaması konusunda endişelere yol açtı.
Trump, savaşın tırmanmasından Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i sorumlu tutarken, Putin'in eylemlerini doğrudan eleştirmekten özellikle kaçındı. Bunun yerine, Trump iktidarda olsaydı Putin'in farklı davranacağını öne sürerek Rusya'ya yönelik söyleminde olası bir değişime dikkat çekti.
Trump'ın konuşması ayrıca, bir ABD seçim adayına veya eski başkanına zarar vermesi durumunda İran'ı yok etme tehdidi de dahil olmak üzere diğer küresel konulara da değindi. Tahrik edici açıklamaları, dünya liderlerinin daha geniş bir bölgesel çatışmayı önlemeye çalıştığı İran destekli Hizbullah ile İsrail arasındaki artan gerginlik ortasında geldi.
Ukrayna'daki savaş küresel manşetlere hakim olmaya devam ederken, Trump'ın tartışmalı duruşunun devam eden müzakereleri ve çatışmanın geleceğini nasıl etkileyeceği henüz belli değil. Başkan Biden'a sunulması beklenen Zelenskyy'nin "zafer planı", Batı desteğini ve Rus hedeflerini vurmak için uzun menzilli silahları güvence altına almayı amaçlıyor.
Bu arada, diğer küresel gelişmelerde, Afganistan'ın Taliban hükümeti, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'yı içeren BRICS ekonomik forumuna katılmakla ilgilendiğini ifade etti. Endonezya da, Avustralya, Rusya ve Çin'den gelen yabancı yatırımları memnuniyetle karşılayarak yeni sermaye projesi Nusantara ile ilerleme kaydediyor.
Dünya bu karmaşık jeopolitik zorluklarla mücadele ederken, liderlerin açıklamalarının ve eylemlerinin etkisi abartılamaz. Trump'ın Ukrayna ve İran hakkındaki tartışmalı açıklamaları, dış politika görüşlerini bir kez daha ön plana çıkardı ve birçok kişinin uluslararası ilişkilere yaklaşımını sorgulamasına neden oldu.