- 17:02Guillaume Chaban-Delmas: Majesteleri Kral Muhammed VI liderliğinde Afrika, deniz kaderini ele alıyor
- 16:36Türkiye'nin Güneydoğusunda bir otel odasında kafasından vurulmuş halde bulunan yüksek mahkeme hakimi
- 16:15Fas, İlk Kez IAEA'nın En Yüksek Nükleer Güvenlik Önlemleri Onayını Aldı
- 16:03Trump Deniz Piyadelerini konuşlandırıyor, Los Angeles protestolarında gerginliği artırıyor
- 15:30Nijer Dışişleri Bakanı, Fas'ın Sahel İttifakına Desteğini Memnuniyetle Karşıladı
- 15:09Fas: Meksika'da Afrika'da Dayanışma Sütunu
- 14:44Kısmi Kesinti Dünya Çapında ChatGPT'yi Etkiliyor
- 14:00Fas ve Gana, Batı Sahra Özerklik Planı'na Accra'nın Desteğinin Ardından Stratejik Ortaklıklarını Güçlendiriyor
- 13:30Türkiye'nin Avrupa'da artan nüfuzu Yunanistan'ı tedirgin ediyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Türkiye yeşil peyzaja odaklanarak depreme dayanıklı konutları yeniden inşa ediyor
Türkiye'de depremden etkilenen bölgelere yönelik planlanan toplu konutlarda, geniş yeşil alan içeren peyzaj tasarımlarına öncelik verilecek. Bu strateji, hayatta kalanlar için sakin ve canlandırıcı bir ortam yaratmayı, iyileşmelerine yardımcı olmayı ve güven ve dayanıklılık duygusunu geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na göre depreme yatkın bölgelerdeki konut projelerinin peyzajı, sakinleştirici ve dingin yeşil tasarım tekniklerinin entegre edilmesine odaklanacak. Yetkililer, açık yeşil alanlardan yararlanarak deprem mağdurları arasındaki korku, endişe ve gerginlik duygularını hafifletmeyi amaçlıyor.
Deprem riski taşıyan şehirlerde belirlenen yeşil alanlar, doğal topoğrafya ve ulaşım erişilebilirliği dikkate alınarak özenle seçilecek ve afetler sırasında acil toplanma ve geçici barınma için önemli alanlar olarak hizmet verecek.
Ayrıca bu yeşil alanların tasarımı, mahalleden şehir düzeyine kadar barınma, gıda, su, enerji ve atık yönetimi altyapısı gibi afet sonrası ihtiyaçları da kapsayacaktır.
Eylem planında kentsel yeşil alanlar için bitki türlerinin seçiminde ekolojik, ekonomik, estetik, işlevsel ve sosyo-psikolojik unsurların dikkate alınmasını sağlayan bütüncül planlamanın önemi vurgulanıyor. Her il, yalnızca küresel iklim değişikliklerine dayanıklı değil, aynı zamanda kentsel çevrenin kendine özgü kimliğini yansıtan ve yüksek karbon depolama potansiyeline sahip doğal bitki türlerinin kullanımına öncelik verecektir.
Yeşil alanlarda dikim için yüksek su tüketen çim türleri yerine daha az su tüketen, çevre dostu ve daha az gübre gerektiren bitkiler seçilecek, uygulama projelerinde yağmur suyunun yeniden kullanımını sağlayacak tasarımların geliştirilmesine çalışılacaktır.
Plan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine ve son yıllarda meydana gelen ani ve yüksek yoğunluklu yağışlara karşı geçirgen yüzeylerin arttırılmasını hedefliyor.
Belediye yapı ruhsatı süreçlerinde yapı projeleriyle birlikte peyzaj uygulama projeleri de zorunlu hale getirilecek, imar planlarında ise yeşil alanların büyüklük ve erişilebilirlik açısından dengeli dağılımı gözetilecek.
Yorumlar (0)