- 17:41Papa XIV. Leo küresel barış çabalarına kendini adadı
- 17:15Basit bir yüz fotoğrafı, bir kanser hastasının geleceğini tahmin edebilir mi? FaceAge AI yeni bir çağ açıyor
- 16:45Fas, 2025'te altı Dünya Kupası'na tarihi katılımıyla dünya sahnesinde parlıyor
- 16:28Fas, Frankofon ülkelerinin gençlik ve spor bakanlarının konferansına ev sahipliği yapıyor.
- 16:16Erdoğan: PKK'nın tasfiyesinin ardından terörsüz açılım yeni aşamada
- 15:45Erdoğan, Trump ve eş-Şara ile sanal olarak görüştü, Suriye yaptırımlarının kaldırılmasını övdü
- 15:34ABD'nin Husilerle ateşkes anlaşması stratejik değişimi vurguluyor
- 15:15Fas/İspanya: Fas'ın güney eyaletleriyle ekonomik ve kültürel iş birliğinin güçlendirilmesi
- 15:06Fas, Berlin'deki BM zirvesinde barışı koruma konusundaki kararlılığını yeniden teyit etti
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Türkiye yeşil peyzaja odaklanarak depreme dayanıklı konutları yeniden inşa ediyor
Türkiye'de depremden etkilenen bölgelere yönelik planlanan toplu konutlarda, geniş yeşil alan içeren peyzaj tasarımlarına öncelik verilecek. Bu strateji, hayatta kalanlar için sakin ve canlandırıcı bir ortam yaratmayı, iyileşmelerine yardımcı olmayı ve güven ve dayanıklılık duygusunu geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na göre depreme yatkın bölgelerdeki konut projelerinin peyzajı, sakinleştirici ve dingin yeşil tasarım tekniklerinin entegre edilmesine odaklanacak. Yetkililer, açık yeşil alanlardan yararlanarak deprem mağdurları arasındaki korku, endişe ve gerginlik duygularını hafifletmeyi amaçlıyor.
Deprem riski taşıyan şehirlerde belirlenen yeşil alanlar, doğal topoğrafya ve ulaşım erişilebilirliği dikkate alınarak özenle seçilecek ve afetler sırasında acil toplanma ve geçici barınma için önemli alanlar olarak hizmet verecek.
Ayrıca bu yeşil alanların tasarımı, mahalleden şehir düzeyine kadar barınma, gıda, su, enerji ve atık yönetimi altyapısı gibi afet sonrası ihtiyaçları da kapsayacaktır.
Eylem planında kentsel yeşil alanlar için bitki türlerinin seçiminde ekolojik, ekonomik, estetik, işlevsel ve sosyo-psikolojik unsurların dikkate alınmasını sağlayan bütüncül planlamanın önemi vurgulanıyor. Her il, yalnızca küresel iklim değişikliklerine dayanıklı değil, aynı zamanda kentsel çevrenin kendine özgü kimliğini yansıtan ve yüksek karbon depolama potansiyeline sahip doğal bitki türlerinin kullanımına öncelik verecektir.
Yeşil alanlarda dikim için yüksek su tüketen çim türleri yerine daha az su tüketen, çevre dostu ve daha az gübre gerektiren bitkiler seçilecek, uygulama projelerinde yağmur suyunun yeniden kullanımını sağlayacak tasarımların geliştirilmesine çalışılacaktır.
Plan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine ve son yıllarda meydana gelen ani ve yüksek yoğunluklu yağışlara karşı geçirgen yüzeylerin arttırılmasını hedefliyor.
Belediye yapı ruhsatı süreçlerinde yapı projeleriyle birlikte peyzaj uygulama projeleri de zorunlu hale getirilecek, imar planlarında ise yeşil alanların büyüklük ve erişilebilirlik açısından dengeli dağılımı gözetilecek.
Yorumlar (0)