Ulusal Güvenlik: Fas, proaktif ve şeffaf yaklaşımın bir modeli

Fas'ın güvenlik ve istikrarını tehdit eden aşırılıkçı ve terörist tehditlere rağmen, güvenlik kurumu tehditleri yönetmede önleyici ve net yaklaşımıyla öne çıkıyor. Bu şeffaf iletişim yaklaşımı, vatandaş güveninin oluşturulmasına yardımcı olur ve ulusal güvenlik konularına ilişkin farkındalığı artırır.

Ülkemizin güvenliğini tehdit eden terör tehditleriyle mücadelede, Toprak Emniyeti Genel Müdürlüğü ile Milli Emniyet Genel Müdürlüğü mükemmel bir sinerji içinde çalışmaktadır.

Faslı yetkililer, riskleri öngörerek ve proaktif tedbirler alarak terör saldırılarını engellemeyi başarıyor, aynı zamanda halka güven veriyor ve toplumsal huzuru koruyor. Fas, bu sayede modern güvenlik zorlukları karşısında etkin ve sorumlu yönetimin bir modeli olarak kendini konumlandırıyor.

Fas, 16 Mayıs 2003'teki terör olaylarından bu yana güvenlik teşkilatında köklü bir değişime giderek öne çıkıyor. Her türlü duruma karşı 360 derecelik bir strateji benimsenmiş olup, radikalleşen unsurlar kaynağında takip edilmekte, planları nerede olursa olsun izlenmektedir.

Krallık, ülkeyi tehdit eden ve çoğunlukla diğer ülkelerde faaliyet gösteren ancak Fas'ta yankı uyandıran saldırılar düzenlemek isteyen aşırılıkçı örgütler tarafından desteklenen terörist çağrışımlara karşı 20 yılı aşkın süredir tepkisini ve yanıtını geliştiriyor.

Fas güvenlik güçlerinin bu öngörülü yaklaşımının yanı sıra, radikalizmi kaynağında ve sonrasında "tedavi" etmek amacıyla, özellikle dini, hukuki ve sosyo-ekonomik bağlamda olmak üzere diğer düzeylerde de tedbirler alınmıştır.

Fas ayrıca son yirmi yıldır, Toprak Güvenliği Genel Müdürlüğü ile yargı kolu olan Merkez Adli Soruşturmalar Bürosu tarafından ortaklaşa yürütülen güvenlik operasyonları hakkında geniş ve şeffaf bir iletişim uyguladı.

Büyüklüğü ne olursa olsun tüm operasyonlar belgelendirilir ve medyaya ve kamuoyuna iletilir. Böylece, sadece yapılan çalışmalar hakkında değil, aynı zamanda ülkeyi hedef alan sürekli ve gerçek tehdit hakkında da bilgi verilir; "insanların ne söyleyeceği" veya olası olumsuz imaj ne olursa olsun.

Aslında bu açık iletişim, Fas'ın terör planlarının hedefi olduğunu göstermekten utanmadığını, topraklarını terör örgütlerinin tehditlerine karşı güvence altına almak için aktif bir şekilde mücadele ettiğini gösteriyor ve bu da Faslıların güvenlik kurumuna olan güvenini güçlendiriyor.

Güvenlik kurumu, yapılan operasyonları, bu operasyonların koşullarını açık bir şekilde dile getirerek, vatandaşı yapılan çalışmalar hakkında daha iyi bilgilendirmekte, onlara güven vermekte ve güvenlikleri konusunda onları rahatlatmaktadır.

Bu yaklaşım, güvenlik hizmetlerinin vatandaşlar için güvenli bir ortam sağlama konusundaki kararlılığını ortaya koymakta, güvenilirliklerini ve etkinliklerini geliştirmekte ve sonuç olarak ülkenin güvenliğine yönelik tehditler karşısında toplumsal uyumu güçlendirmektedir.

Bu aynı zamanda vatandaşlara toplum için tehlikenin farkında olma, caydırıcı bir eylemde bulunma, aşırılıkçılık ve terörizme karşı mücadelede farkındalığı artırma ve yaygınlaştırmaya da yardımcı olur.

Bu bağlamda, Ulusal Emniyet Genel Müdürlüğü ile Toprak Güvenliği Genel Müdürlüğü'nün son ortak operasyonuyla Fas'ın dokuz şehrinde terör örgütü "DEAŞ"ın elebaşlarından biriyle açık bağlantıları bulunan ve ülkede saldırı düzenlemeyi planlayan 12 aşırılıkçının yakalanması, engellenen bu saldırının ciddiyetine ilişkin farkındalığı artırdı.

Krallığın güvenliğini hedef alan bu son derece tehlikeli terör eylemi, gençler arasında toplumsal uyanıklık ruhunu teşvik etmek için güçlerini birleştiren akademisyenleri de harekete geçirdi. Yakın zamanda kurulan Fas Gençlik Akademisi, Tanca'dan Lagouira'ya kadar aşırılıkçılık ve terörizme karşı mücadelede "toplumsal yapıyı desteklemek ve farkındalığı artırmak ve toplumsal uyanıklık ruhunu teşvik etmek" için "çalıştaylar ve seminerler" düzenleyeceğini duyurdu.

"Güvenlik güçlerimizin başarılı müdahalesi için büyük takdirlerini" dile getiren örgüt, bu fırsatı değerlendirerek "gençler ve vatandaşlar arasında terörizme ve aşırıcılığa karşı farkındalık yaratmaya devam etme konusundaki güçlü kararlılıklarını" yeniden teyit ederken, "Kralımızın, derin manevi ve medeniyet kimliğiyle gurur duyan sadık halkına karşı benimsediği, ılımlılık, hoşgörü, açıklık ve aşırılıkçı ve saldırgan eğilimleri reddetmeye dayalı benzersiz demokratik ve kalkınma modelini güçlendirmeye devam etme" arzusunu vurguladı.