- 12:30Fas, hava filosunu güçlendirmek için 2024 yılı sonundan önce iki yeni uçak alacak
- 14:02Fas dünyanın en iyi limanlarına sahip ülkeler listesinde yer aldı
- 10:45Fas dünya fikri mülkiyet sıralamasında zirvede
- 09:55ByteDance, Yapay Zeka Projesinin İddiaya Göre Sabotajı Nedeniyle Stajyerini İşten Çıkardı
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Türkiye, Alman firmalarına dinamik ekonomisinden yararlanma çağrısında bulunuyor
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Perşembe günü Alman şirketlerine, Türkiye'nin hızla büyüyen ekonomisi ve stratejik konumunun sunduğu fırsatları değerlendirme çağrısında bulunurken, Türkiye'nin genç nüfusu ve lojistik altyapısı gibi diğer avantajlarına da dikkat çekti.
Yatırım Ofisi, Berlin Büyükelçiliği'nde "Yatırım Destinasyonu Olarak Türkiye" temasıyla Türkiye-Almanya Yatırım Konferansı düzenledi.
Konferansta yaptığı sunumda Burak Dağlıoğlu, küresel ekonominin dalgalanan enerji fiyatları, tedarik zincirindeki kırılganlıklar, iş gücü sıkıntısı ve iklim değişikliği gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu ancak buna rağmen Türkiye'nin Avrupalı yatırımcılar için bir rehber olarak dimdik ayakta olduğunu söyledi.
Türkiye'nin genç ve eğitimli iş gücü, küresel değer zincirlerine sorunsuz entegre olması, çeşitlendirilmiş üretim tabanı ve gelişmiş altyapısıyla uluslararası yatırımcılara fırsatlar sunduğunu anlatan Dağlıoğlu, ülkenin çeşitli enerji kaynaklarının ve artan yenilenebilir enerji üretiminin istikrarlı fiyatlar sağladığını ifade ederek, gümrük birliği gümrüksüz ticareti kolaylaştırarak yatırımcıların işini kolaylaştırıyor.
Dağlıoğlu, Türkiye ekonomisinin hızlı büyüyen ve dayanıklı bir ekonomi olduğunu, son 20 yılda yıllık ortalama yüzde 5,2 büyüme kaydettiğini hatırlattı.
Dağlıoğlu, "Bunu Çin ve Hindistan dışındaki gelişmekte olan ekonomilerle karşılaştırırsanız Türkiye en hızlı büyüyen ekonomilerden biri." dedi.
Türkiye ekonomisinin şoklara karşı dayanıklı olduğunu söyleyen Dağlıoğlu, ülkenin kamu borcunun GSYH'ye oranının diğer ülkelere göre çok düşük kaldığını belirtti.
Son 20 yılda çok sayıda küresel finansal krizin yaşandığını ancak bu dönemde Türkiye'de bir bankacılık krizi yaşanmadığını, bunun da Türkiye ekonomisinin dayanıklılığına katkıda bulunan bir faktör olduğunu belirtti.