- 09:02BM, 130 gün sonra ilk kez Gazze'ye yakıt getirdi: sözcü
- 10:00BM: Microsoft'un Gazze'deki İsrail Savaşından Kar Ettiği İddiası
- 09:31Tartışmalı plan: Gazze'yi savaş sonrası bir "teknoloji rivierası"na dönüştürmek yaygın eleştirilere yol açıyor
- 14:35Dolaylı Gazze Ateşkesi Görüşmeleri Trump Anlaşma İçin Baskı Yaparken Doha'da Yeniden Başlıyor
- 09:54Gelişmiş Uydu Anlaşmasıyla İstihbarat Yetenekleri Güçleniyor
- 07:35Netanyahu, Trump ile görüşmesinin Gazze anlaşmasını 'ilerletmeye yardımcı olabileceğini' söyledi
- 08:12İsrail ve Hamas Arasındaki Ateşkes Anlaşmasının Ayrıntıları
- 11:55Gazete: Washington Artık Ukrayna ve İsrail'i Birlikte Silahlandıramaz
- 09:30Trump, Gazze'de önümüzdeki hafta gibi erken bir tarihte olası bir ateşkesin ipuçlarını verdi
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Washington, BM'nin Gazze Ateşkesi Kararını Veto Etti
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD'nin veto hakkını kullanmasının ardından Çarşamba akşamı Gazze'de ateşkes çağrısı yapan bir taslak kararı kabul etmeyi başaramadı.
Konsey üyelerinden 14'ü metin lehine oy kullandı ancak ABD vetosu kabul edilmesini engelledi. Bir kararın kabul edilmesi için en az 9 lehte oy ve beş daimi üyeden birinin (ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa) veto etmemesi gerekiyor.
Taslak karar, Gazze'de derhal ateşkes, tüm İsrail rehinelerinin serbest bırakılması ve BM kurumları da dahil olmak üzere Gazze Şeridi'nin tamamına insani yardımın güvenli, kitlesel ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve dağıtılması üzerindeki tüm kısıtlamaların derhal kaldırılmasını talep ediyordu.
Amerikan web sitesi Axios'a göre, ABD, bu kararı veto etme niyetini İsrail'e daha önce bildirmişti. İki İsrailli yetkili tarafından bildirilen bu bilgi, Washington ile Tel Aviv arasındaki çatışmayla ilgili konulardaki yakın koordinasyonu vurguluyor.
Bu, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin iktidara gelmesinden bu yana Gazze'deki savaşla ilgili önemli bir karar hakkında Güvenlik Konseyi'nin ilk oylamasıydı.
Birçok Konsey üyesi ve insani yardım kuruluşu tarafından sert bir şekilde eleştirilen bu Amerikan vetosu, kuşatma altındaki bölgedeki Filistinli sivilleri etkileyen insani kriz konusunda uluslararası toplum içindeki derin bölünmeleri bir kez daha vurguluyor.