- 13:30Kürdistan İşçi Partisi silahlarını teslim etmeye başlıyor
- 12:02Türkiye, Irak'ta PKK'nın silahsızlandırılmasını 'dönüm noktası' olarak karşıladı
- 16:25Trablus ve Ankara, Libya ordusunun kabiliyetlerini artırmak amacıyla askeri iş birliği anlaşması imzaladı
- 13:05Kürt Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (HDP), PKK'nın silah teslim törenine katılacağını duyurdu
- 16:25Intel. şefi ve meclis başkanı terörden uzak Türkiye girişimini görüştü
- 13:24Erdoğan, PKK'nın silahsızlandırılmasında "müjdeli haber" verdi
- 13:00PKK lideri silahlı mücadelenin sona erdiğini duyurdu
- 16:43PKK'nın silahsızlandırılması 'sadece zaman meselesi': Türk hükümetinin müttefiki
- 13:00Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın ülke yasalarına saygı göstermesi çağrısında bulundu
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Sürdürülebilir Türk-Yunan ilişkilerinin yolu
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis'in 13 Mayıs'ta Türkiye'ye yaptığı ziyaret, Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde temkinli iyimserliğin devam etmesine neden oldu .
Her iki tarafta da uzun süredir devam eden sorunların hızla çözülebileceğine dair güçlü bir inanç yok. Bu duygu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Miçotakis arasındaki Ankara zirvesinin ardından düzenlenen ve ikili sorunların çözümüne yönelik bir yol haritasının açıklanmadığı basın toplantısında da açıkça görüldü. Miçotakis'in ziyareti, Erdoğan'ın Aralık 2023'te tarihi anlaşmalara imza attığı Yunanistan gezisinin ardından geldi. Dolayısıyla Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin mevcut durumu, normalleşme süreci derinleşirken anlaşmazlıkların kabul edilmesiyle şekilleniyor gibi görünüyor.
Bu noktada ikili ilişkilerde birçok önemli konu öne çıkıyor. Her şeyden önce normalleşme sürecini sürdürülebilir kılma yönündeki siyasi hedef ve iradedir. Türk-Yunan ilişkilerinin tarihi seyri, tamamen sürdürülebilir bir model oluşturmanın her zaman kolay olmadığını gösteriyor. Son yıllarda etkileşimlerinde birçok iniş ve çıkış yaşandı. Ancak Erdoğan'ın Atina ziyareti sırasında imzalanan anlaşmalar ve bu anlaşmalara dayalı yeni süreçler, iki ülke arasındaki stratejik diyaloğun önemini ortaya koyuyor.