- 14:32LG, Fas'ta çevrimiçi mağaza açıyor
- 14:00M-AUTOMOTIV, JAC Motors ile stratejik ortaklık yoluyla Fas'taki otomobil pazarını güçlendiriyor
- 12:00Marakeşh, Dünya Tıbbi Destekli Üreme Teknolojileri Konferansı'nın 22. oturumuna ev sahipliği yapıyor
- 09:30Fas Sahra'sının tanınmasının mimarı, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın portföyünü elinde tutmak üzere atandı
- 08:30Fas'ta arkeoloji turizminin ulusal kültürel kimliğin geliştirilmesine katkısı
- 16:00Fas, Londra'daki Dünya Seyahat Pazarı'nda "En Hoş Karşılanan Destinasyon" ödülünü kazandı
- 14:30Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşü Fas'a çeşitli düzeylerde stratejik kazanımlar getiriyor
- 13:35Fas, Interpol'ün Afrika kıtasından sorumlu başkan yardımcılığı görevini üstlenmek üzere çoğunluk oyu ile seçildi
- 09:01“Atlantic Tin” Fas'ta dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini keşfederek genişleme ve üretim planlarını güçlendiriyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Fas Sahrası, kalkınmanın motoru ve stratejik merkez
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 4. Komitesi'nin New York'ta yaptığı toplantıda, Fas'ın güney illerindeki sosyo-ekonomik kalkınmanın dinamikleri vurgulandı. Fas Sahrası artık Afrika ile Avrupa'yı birbirine bağlayan önde gelen bir ekonomik merkez olarak konumlanıyor.
İngiliz hukukçu Andrew Rosemarine, Kral VI. Muhammed'in 2015 yılında başlattığı 10 milyar dolarlık kalkınma modelinin kilit rolünün altını çizdi. Bu plan bu bölgelerde kapsayıcı sosyo-ekonomik büyümeyi mümkün kıldı. Rosemarine ayrıca, 110'dan fazla ülke tarafından desteklenen ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BM) tarafından ciddi ve inandırıcı kabul edilen Fas özerklik planına yönelik artan uluslararası desteği de hatırlattı. Bu plan, bölgesel çatışmanın pragmatik ve kalıcı bir şekilde çözümlenmesinin tek temeli olarak görülüyor.
Belçikalı hukukçu Ana Roios, yerel ilerlemeye dikkat çekerek, güney eyaletlerinin yeni kalkınma modelinin inovasyon ve ortaklıklara dayandığını ve bu eyaletleri Fas ekonomisine önemli katkı sağlayanlar haline getirmeyi amaçladığını belirtti. Özerklik planı, ulusal egemenliğe saygı göstererek eyaletlerin kendi işlerini yönetme kapasitesini güçlendiriyor.
Özellikle ABD, İspanya ve Fransa gibi nüfuz sahibi ülkelerin desteğiyle sağlanan diplomatik ilerleme, bu ilerlemeyi güçlendiriyor. Özellikle deniz balıkçılığı sektöründeki “Dakhla Atlantique” liman inşaatı projesi gibi büyük yatırımlar, bölgenin sosyo-ekonomik dönüşümünü doğruluyor.