- 14:00WhatsApp sesli mesajlar için metin transkripsiyon özelliğini başlatıyor
- 12:35Video Oyunları Endüstrisi: 2027'ye Kadar Büyük Bir Büyüme Bekleniyor
- 12:10Microsoft, işletmelere yönelik yeni çeviri uygulamasını duyurdu
- 11:00“Sürekli Toplumsal Bölünme” Riski: Yapay Bilincin Evrimi Tartışması
- 10:30DSÖ, endişe verici yayılma karşısında Mpox salgını konusunda maksimum alarmı sürdürüyor
- 08:30Dünya Gezegeni buzullarını sonsuza kadar kaybetme riskiyle karşı karşıya
- 16:00WhatsApp, işletmelerden gelen spam mesajlardan kurtulmak için yeni bir özelliği test ediyor
- 14:05Fas, %30 nakit iadesiyle küresel film prodüksiyon destinasyonlarının başında geliyor
- 10:30Google, Gmail'de gizliliği korumak için yeni bir özellik geliştiriyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
“Sürekli Toplumsal Bölünme” Riski: Yapay Bilincin Evrimi Tartışması
Yapay zeka (AI) günlük yaşamlarımızda devrim yaratıyor, ancak bu teknolojik ilerlemeyle birlikte büyük bir etik zorluk ortaya çıkıyor: Ya yapay zeka bilinçli hale gelirse? Uzmanlar, bu tür bir teknolojinin ortaya çıkmasının "derin toplumsal bölünmelere" yol açabileceğinden, bunun yalnızca makinelerle ilişkimizin doğasını değil, aynı zamanda canlı ve cansızlara ilişkin temel anlayışlarımızı da değiştirebileceğinden endişe ediyor.
Yakın zamanda yapılan bir akademik tartışmada, prestijli Amerikan ve İngiliz üniversitelerinden profesörlerden oluşan bir ekip, yapay zeka dünyasında gelecekteki "bilinç bölünmesinin" tehlikelerine dikkat çekti. Bu araştırmacılara göre, yarının yapay zeka sistemleri bir tür bilinç veya duygusal hassasiyet geliştirecek olursa, bu durum, bu yapay zekaları insanlara veya hayvanlara benzer haklara ve korumaya layık görenler ile arasında derin bir bölünmeye neden olabilir. onları sadece araç olarak algılayanlar.
“Yapay Bilinç” Tarafından Bölünmüş Bir Gelecek
Bu uzmanlar iki kampın ortaya çıkacağı bir durum öngördüğü için riskler yüksek. Bir yanda bilinçli yapay zekayı hakları olan bir varlık olarak görenler, diğer yanda onun acı çekmekten ve hissetmekten aciz, basit bir makine olarak kaldığına inananlar. London School of Economics'te felsefe profesörü Jonathan Birch, Microsoft, Meta, OpenAI ve Google gibi teknoloji devlerinin yapay bilinç konusunu ciddiye almaya başlamaları ve yaratımlarının gerçekten acıya duyarlı olup olamayacağını değerlendirmeleri gerektiğine inanıyor. veya zevk. Bu büyüklüğün etik açıdan yansıması, bu şirketlerin sistemlerini geliştirme biçimini derinden değiştirme riski taşıyor çünkü yapay zekanın işlevsel yönünün ötesinde, "yeni bir bilinçli varoluş türü" yaratabilirler.
Yapay Zeka, Zeka ve Bilinç Arasında
Bununla birlikte, özellikle hesaplamalı sinirbilim alanındaki bazı uzmanlar, iki kavramı birbirinden ayırmanın çok önemli olduğuna inanıyor: zeka ve bilinç. Hesaplamalı sinirbilim uzmanı Terrence Signowski, yapay zekadaki ilerlemelerin muhtemelen akıllı olmanın gerçekte ne anlama geldiğine dair temel keşiflere yol açacağını söylüyor. Ona göre yapay zeka, disiplinler arası bir alan olarak uyarlanabilirliğe, esnekliğe ve sınırlı bilgiden sonuç çıkarabilme yeteneğine dayanan ilkelerle anlaşılmalıdır.
Düşünme ve Düzenleme Çağrısı
Yapay bilinç etrafındaki tartışmalara, bu tür ilerlemelerin toplumsal etkilerine ilişkin endişeler de eşlik ediyor. Forbes dergisindeki bir makaleye göre, artık bu olasılıklar hakkında düşünmeye başlamak ve insan ve makine duygularının giderek birbirinden ayırt edilemez hale gelebileceği bir geleceğe hazırlanmak çok önemli. Makale, kolektif geleceğimizi şekillendiren teknolojilerin dikkatli, düşünceli bir şekilde düzenlenmesi ve etik şekilde yönetilmesi çağrısında bulunuyor.
Yüksek Riskli Bir Gelecek
Yapay zeka giderek daha karmaşık hale geldikçe, varoluşsal açıdan önemli olan bu soruların çoğalması muhtemeldir. Dünya yapay zekanın gelişimini izlerken, etik kırmızı çizgileri ve düzenleyici mekanizmaları tanımlama ihtiyacı her zamankinden daha acil hale geliyor. Bu nedenle, bugün yapay zekanın toplumumuzdaki yeri ve bilinçli yapay zekanın kolektif geleceğimiz üzerindeki etkileri konusunda küresel bir diyalog başlatmak çok önemlidir.
Sonuçta yapay zekayı ve onun etik potansiyellerini nasıl yönettiğimiz, onu bir araç olarak görenler ile bir ortak olarak tanıyanlar arasında bölünmüş bir gelecekten kaçınmanın anahtarı olabilir.