- 16:36Dünya Bankası raporu Fas'ın gayri resmi sektöründeki işletmeler için zorlukları vurguluyor
- 15:59Washington: Fas'ın Afrika, Avrupa ve ABD arasında bir merkez olarak cazibesinin vurgulanması
- 15:12ABD derin deniz madenciliği yarışını yeniden canlandırıyor
- 14:35Fas-AB ticareti: Tarım ve taze ürünlerin desteğiyle 2024'te %7 büyüme
- 13:13Fas-Fransa: Büyük siyasi eylemlerin ardından bölgesel diplomasi devreye giriyor
- 12:46Askeri İşbirliğinin Güçlendirilmesi: General Berrid'in Etiyopya'ya Resmi Ziyareti
- 12:00UM6P, Kanada'daki U7+ Zirvesi'nde yapay zekanın etik yönetimine öncülük ediyor
- 11:41Kraliyet Silahlı Kuvvetleri'nden bir heyet, askeri iş birliğini geliştirmek amacıyla Moritanya'yı ziyaret ediyor.
- 11:15Nükleer Enerjinin Küresel Dağılımı: Üretim Liderleri ve En Bağımlı Ülkeler
Facebook’ta Bizi Takip Edin
ABD derin deniz madenciliği yarışını yeniden canlandırıyor
Uzun süredir uluslararası mutabakat eksikliği nedeniyle geri planda kalan derin deniz madenciliği, ani bir ivme yaşayabilir. ABD Başkanı Donald Trump, 24 Nisan 2025'te, yaklaşık 100 trilyon dolar değerinde olduğu tahmin edilen su altı kaynaklarının çıkarılmasına izin verilmesini kolaylaştıran bir başkanlık kararnamesi imzaladı.
Önlem öncelikle ABD karasularını etkiliyor, ancak etkileri kısa sürede ulusal sınırların ötesine de yayılabilir. Kararnamede, federal hükümete, okyanus derinliklerinde bulunan kobalt, nikel ve nadir toprak elementlerinin geniş yataklarını işletmeyi amaçlayan Impossible Metals ve The Metals Company gibi şirketlere yönelik prosedürleri hızlandırması çağrısı yapılıyor. Washington önümüzdeki on yılda ulusal GSYİH'ye 300 milyar dolar eklemeyi ve 100.000'e kadar istihdam yaratmayı umuyor.
Metinde ayrıca, uzun uluslararası müzakerelerin sonucunu beklemeden, Amerikan nüfuzunun küresel deniz kaynakları üzerinde genişletilmesi isteğine işaret edilerek, "ulusal yargı yetkisinin ötesinde" sömürü yollarının araştırılması çağrısı yapılıyor.
Uluslararası Deniz Tabanı Otoritesi (ISA), insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen bu kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılmasını düzenlemek için onlarca yıldır küresel bir düzenleyici çerçeve oluşturmaya çalışıyor. Ancak eyaletler arasındaki görüş ayrılıkları kesin bir anlaşmaya varılmasını engelliyor. Bu arada, Google ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) gibi birçok STK ve büyük teknoloji şirketi, deniz biyolojik çeşitliliğine yönelik büyük çevresel risklere dikkat çekerek bir moratoryum için kampanya yürütüyor.
ABD, özellikle Biden yönetimi ve G7 içinde sergilediği bekle-gör pozisyonunu bozarak, uluslararası toplumun elini zorlamak istiyor gibi görünüyor. Bu yön değişikliği, özellikle Pasifik ve Hint Okyanuslarındaki diğer ülkeleri de derin deniz madenciliği projelerini hızlandırmaya teşvik edebilir.
Bu dinamik karşısında ISA'nın hızlı tepki vermesi gerekecektir: Ya marjinalleşmeyi önlemek için müzakereleri hızlandırarak ya da her devletin su altı kaynaklarının fethinde kendi stratejik önceliklerine göre hareket ettiği parçalanmış bir dünya düzeninin ortaya çıkışını görerek.
Yorumlar (0)