- 15:52Les Impériales Week 2025: Pazarlama ve iletişimde mükemmelliği kutlamak için muhteşem bir final
- 15:20Fas, madencilik yatırımları için en cazip Afrika ülkeleri arasında 4. sırada yer alıyor
- 14:51Fas, siber zorlukları ele almak için Afrika iş birliğini güçlendirmeye kararlı
- 14:32Fas-Avrupa Birliği ortaklığı fayda sağlıyor
- 14:13Fas, Kudüs ve halkına sarsılmaz destek
- 13:52Impériales Week 2025: Mustapha Swinga en sevilen etkileyicilerden biri olarak adlandırıldı
- 13:52Love Brand Araştırması: BIMO, en sevilen gıda markaları arasında ilk 3'te
- 12:38Vivo Energy Maroc, Imperial Week 2025'te yedi mükemmellik ödülüyle zafer kazandı
- 12:12Rapora göre en zengin %1'lik kesim, küresel servetin %63'üne sahip
Facebook’ta Bizi Takip Edin
ABD Dışişleri Bakanı, Panama'yı Panama Kanalı'ndaki Çin etkisi konusunda uyardı
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Panama'nın Çin'in Panama Kanalı üzerindeki etkisini azaltmak için "acil değişiklikler" yapması gerektiği, aksi takdirde ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıda bulundu. Rubio'nun dışişleri bakanı olarak gerçekleştirdiği ilk yurtdışı ziyareti sırasında gelen mesajda, Panama'nın 1999 yılında kanalın yönetimini yeniden ele almasını sağlayan anlaşmanın ihlal edildiği iddiaları ele alındı.
Rubio, Çin'in, Atlas Okyanusu'nu Pasifik Okyanusu'na bağlayan stratejik bir eksen olan ve Amerikan konteynerlerinin yaklaşık yüzde 40'ının geçtiği kanal üzerinde önemli bir kontrole sahip olduğu bildirilen varlığına dikkat çekti. Panama Devlet Başkanı José Raúl Mulino ile yaptığı görüşmede, bu durumun "kabul edilemez" olduğunu ve derhal düzeltici önlemler alınması gerektiğini, aksi takdirde ABD'nin çıkarlarını korumak için gerekli önlemleri alacağını söyledi.
Ancak Panama Devlet Başkanı, gerginliğin ciddiyetini küçümseyerek, 1999 anlaşmasının geçerliliğine yönelik ciddi bir tehdit bulunmadığını veya kanalın kontrolünün yeniden ele geçirilmesi için askeri bir çatışma çıkma ihtimalinin bulunmadığını belirtti. Mulino, Amerikalıların endişelerini gidermek için bu endişelerin "teknik görüşmeler" yoluyla tartışılmasını önerdi. Ayrıca Panama'nın, Kolombiya ve Venezuela gibi diğer Latin Amerika ülkelerine yasadışı göçmenlerin geri gönderilmesinde geçiş noktası olarak kullanılabileceğini öne sürdü.
Donald Trump ve Rubio'nun açıklamalarının da ortaya koyduğu ABD tutumu, Çin'in bu stratejik deniz yolu üzerindeki etkisinin ABD'nin endişelerini ortaya koyuyor. Trump, Çin'i Panama Kanalı'nın fiili kontrolü altında tutmakla suçlayarak, olası bir çatışma durumunda böyle bir kontrolün ABD çıkarlarına zarar verebileceğini ima etti. Gerekirse ABD'nin kanalı "geri alabileceğini" de sözlerine ekleyen Trump, ancak askeri güç kullanılmasının gerekli olacağına inanmadığını söyledi.
Durum Panama'da protestolara yol açtı ve binlerce kişi ABD'nin müdahalesine karşı çıktı. Eylemciler emperyalizmi kınadı ve ülkelerinin egemenliğini yeniden teyit etti. Gerginlikler, kanalın her iki yakasındaki birçok limanı kontrol eden Hong Kong merkezli şirketin hesaplarının denetlenmesi de dahil olmak üzere iç tedbirlere yol açtı.
ABD tarafından 20. yüzyılın başlarında inşa edilen Panama Kanalı, ABD Başkanı Jimmy Carter ile Panama hükümeti arasında imzalanan tarihi bir anlaşmanın ardından 1999 yılında Panama'ya devredildi. O tarihten bu yana ABD'nin kanal üzerindeki doğrudan kontrolü sona erdi, ancak konu özellikle Çin'in bölgedeki nüfuzunun artmasıyla birlikte hassasiyet kazanmaya devam ediyor.
Gerginlik sürerken Dışişleri Bakanı Rubio, Latin Amerika turunu sürdürerek, ABD'nin bölgesel iş birliğini güçlendirme ve göç ve ticari ilişkiler gibi konuları ele alma isteğini vurguladı.
Yorumlar (0)