- 17:00Fas, askeri ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak için drone endüstrisini geliştirmeyi planlıyor
- 16:00Afrika ile Avrupa Arasındaki Deniz Bağlantısı Projesi Gündeme Geliyor
- 15:20Fas, 2025 İklim Performansı Endeksi'ndeki konumunu güçlendiriyor ve karbon nötrlüğü konusunda liderliğini sürdürüyor
- 14:45Bourita, Avrupa Birliği'ni Fas'la ortaklığı somut eylemlere dönüştürmeye çağırıyor
- 14:00CMA CGM, Fas'ta lojistik altyapısını geliştirmek için Nador limanındaki yatırımlarını güçlendiriyor
- 13:35Fas: Trump'ın politikalarıyla karşı karşıya kalan işletmeler için alternatif mi?
- 13:00NATO Başkanı, kilit müttefik Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi
- 12:15Trump'ın göç politikası: aşırılık ve ekonomik yansımalar arasında
- 11:30Dövüş sporları: geleneksel arenadan milyarlarca dolarlık küresel sektöre
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Fas: Trump'ın politikalarıyla karşı karşıya kalan işletmeler için alternatif mi?
Başta Avrupalı şirketler olmak üzere birçok uluslararası şirket, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın önümüzdeki Ocak ayında ABD başkanlığını devraldığında sıkı bir gümrük politikası uygulamasını bekliyor.
Bu eğilim, bu şirketleri, tedariklerini çeşitlendirmek ve iş risklerini azaltmak için alternatif pazarlar ve destinasyonlar aramaya itebilir. Bu bağlamda “AMEC” Gözlemevi tarafından yayınlanan “Piyasa Öngörüsü 2025” raporuna göre Fas, lojistik avantajları ve rekabetçi maliyetleri nedeniyle stratejik bir destinasyon olarak öne çıkıyor.
Rapora göre Fas, kendisini hem Avrupa hem de Afrika'ya bağlayan stratejik bir coğrafi konumdan faydalanıyor ve bu da onu çeşitli pazarlara hızlı ve verimli bir şekilde erişmek isteyen uluslararası şirketler için ideal bir üs haline getiriyor.
Aynı rapor, Trump'ın başkanlığı sırasında ticari korumacılığın artması durumunda Polonya ve Hindistan'ın yanı sıra Fas'ın da ABD'nin yerini alması muhtemel ana seçenekler arasında yer aldığını gösteriyor.
Bu bağlamda AMEC Gözlemevi başkanı Susana Gonzalez, Fas'ın coğrafi yakınlığı ve düşük işletme maliyetleriyle öne çıktığını, bunun da yeni Amerikan tarifelerinin kısıtlamalarını aşmak isteyen şirketler için mantıklı bir seçim olduğunu belirtti. Bu faktörlerin, Fas'ın hammadde ve hizmet tedariğinde tercih edilen bir destinasyon haline gelmesine katkıda bulunduğunu da ekliyor.
Raporda, Fas'ın son yıllarda Tanger Med limanı ve gelişmiş karayolu ağı gibi önemli altyapı yatırımları yoluyla, bölgesel bir lojistik merkezi olarak konumunu güçlendirerek yatırım çekiciliğini artırmaya çalıştığı belirtiliyor.
Aynı kaynak, otomotiv sektöründeki yatırımlarının, özellikle "Renault" ve "Peugeot" gibi uluslararası şirketlerin fabrikalarının varlığıyla Fas'ı imalat alanında önemli bir bölgesel merkez haline getirdiğini vurguluyor.
Öte yandan enstitünün raporu, Fas'ın lojistik avantajlardan ve düşük maliyetlerden yararlandığını ve bu durumun, özellikle ABD'nin korumacı politikaları nedeniyle beklenen ticari zorlukların hafif olduğu bir ortamda, kaynaklarını hızlı ve güvenli bir şekilde çeşitlendirmek isteyen şirketler için cazip bir destinasyon haline geldiğini gösteriyor. Devletler.
Ayrıca Fas'ın, Avrupa Birliği ve ABD ile stratejik ortaklıklardan faydalandığını ve bunun ABD ile ticari zorluklarla karşı karşıya kalan pazarlar için güçlü bir alternatif olarak konumunu güçlendirdiğini vurguladı.
ABD'nin Çin ve Meksika'ya bağımlılığı azaltmaya odaklanmasının, Fas'ı ticari kısıtlamalara daha az duyarlı yeni üretim alanları arayan şirketler için potansiyel bir seçenek haline getirdiğini söyledi.