- 11:30ABD başkanının mağazasında 'Trump 2028' ürünleri satışta
- 10:46Fas, Afrika'nın En Büyük Tersanesi ile İspanya'ya Meydan Okuyor
- 10:05ABD ile Güney Kore arasında önümüzdeki hafta gibi erken bir tarihte bir ticaret anlaşmasına doğru
- 09:43Fas, 2030 Dünya Kupası hazırlıkları kapsamında büyük bir hızlı tren projesini başlatıyor.
- 09:26Paris ve Rabat arasında stratejik ortaklığı güçlendirecek elverişli bir iklim
- 09:06Fas, BM Güney-Güney İşbirliği Yüksek Düzeyli Komitesi Başkanlığını Üstlendi
- 08:50Fas, Birleşik Krallık için olmazsa olmaz bir stratejik ortak, "Huffington Post"a göre
- 08:41Fas, Santa Cruz'da fahri konsolosluk açarak Bolivya ile bağlarını güçlendirdi
- 08:15Fas, Washington'daki IMF ve Dünya Bankası Toplantılarında KOBİ'ler İçin Finansman Çözümlerini Vurguladı
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Faslı şirketler bir dönüm noktasında: Düşük karbonlu ekonomiye geçiş
Artan iklim zorlukları ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik uluslararası baskılarla karşı karşıya kalan Faslı işletmeler, yolculuklarında kritik bir dönüm noktasında bulunuyorlar. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş artık basit çevresel kaygıların çok ötesine geçen stratejik bir zorunluluk haline gelmiş, küresel alanda rekabet gücünü güçlendirmenin vazgeçilmez bir kaldıracı haline gelmiştir.
Küresel emisyonların yıllık 43 milyar tonu aştığı bir ortamda, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için üretim ve tüketim modellerinde köklü bir revizyona gidilmesi gerekiyor. Bu bağlamda Fas, ülkenin enerji karışımını 2030 yılına kadar yüzde 64 oranında yenilenebilir kaynaklara dayalı olacak şekilde yeniden düzenlemeyi ve 2050 yılına kadar da karbon nötrlüğüne ulaşmayı amaçlayan “2020-2030 İklim Planı” ve “Ulusal Karbon Stratejisi” gibi iddialı reform politikaları uygulamaya koydu.
Bu gelişmelere rağmen Faslı şirketler önemli ekonomik ve düzenleyici zorluklarla karşı karşıyadır. Örneğin, Avrupa Birliği'nin karbon ayak izi yüksek ürünlere karbon vergisi getirmesi, Fas ihracatının yaklaşık %65'ini etkiliyor ve böylece ulusal şirketlerin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü zorlaştırıyor. Aynı zamanda, ekolojik ayak izini ölçme aracı olarak “karbon hafızasının” benimsenmesi, yatırımcıların çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine giderek daha fazla önem verdiği bir ortamda, şirketleri emisyonları azaltma konusundaki kararlılıklarını göstermeye teşvik ediyor.
Tüm bu engellere rağmen düşük karbonlu ekonomiye geçiş önemli ekonomik fırsatlar sunuyor. Bu yola giren şirketler uluslararası piyasalardaki konumlarını güçlendiriyor, sürdürülebilir finansmandan yararlanıyor ve kaynaklarını daha verimli yönetiyor, dolayısıyla enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı dayanıklılıklarını artırıyorlar.
Bu süreçte finansal kuruluşların önemli bir rolü var. Bu bağlamda “Banque Africa”, “Bureau Veritas” işbirliğiyle “Banque Africa Academy” aracılığıyla ekiplerini eğiterek sürdürülebilirliği desteklemede proaktif bir yaklaşım benimsemiş olup, şirketleri emisyon azaltma stratejileri için en iyi finansman çözümlerine yönlendirmektedir.
Banka, bu yeşil dönüşümü hızlandırmak amacıyla aşağıdakiler gibi çeşitli yenilikçi finansal çözümler başlattı:
*Cap Blue: Ekolojik ayak izini azaltmak için su ve atık su yönetimine yapılan yatırımlara destek.
*Cap Energy: Yenilenebilir enerjilere geçişi kolaylaştıran ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltan özel finansman.
*Sürdürülebilir Finans: Emisyon azaltım hedefleri doğrultusunda projeleri destekleyen yeşil finansman platformu.
*BMCE FODEP III: Endüstriyel kirlilikle mücadele, çevresel etkiyi azaltmaya yardımcı olma ve modern ekolojik standartlara uyumu sağlamayı amaçlayan bir program.
Bu gelişmeler ışığında, düşük karbonlu ekonomiye geçiş, Faslı şirketler için yalnızca artan düzenleyici gereklilikleri karşılamak açısından değil, aynı zamanda rekabet güçlerini güçlendirmek ve sürekli değişen küresel ekonomik ortamda sürdürülebilirliklerini garanti altına almak açısından da önemli bir stratejik meydan okuma oluşturmaktadır.
Yorumlar (0)