İktidar partisi, Türk seçmeninin ekonomi ve adalete öncelik verdiğini tespit etti

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) verilerine göre, Türk seçmeninin öncelikleri geçen yılki genel seçimlerden bu yana değişti; ekonomi ve adalet ön plana çıktı.

Türk medyasının Pazar günkü haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidar partisi, partide yeni yapılanma için yapılması beklenen büyük kongre öncesinde parti üst düzey üyelerinin ülkeyi gezdiği "Türkiye Buluşmaları" kapsamında 81 ilde vatandaşlarla bir araya geldi ve vatandaşların talep ve şikayetlerini derleyerek bu hafta sonu Erdoğan'a kapsamlı bir rapor sundu.

Raporda, vatandaşlarda terörizm ve düzensiz göç konusundaki endişelerin yerini ekonomi ve adalet kaygılarının aldığı sonucuna varıldı.

İktidar partisi, ilgili bakanlıkların söz konusu kaygıları gidermek için gerekli çabayı göstereceğini, özellikle Adalet Bakanlığı'nın kamuoyunun hassasiyet duyduğu konularda adalet duygusunu güçlendirmek için çalışmalar yapacağını söyledi.

AK Parti ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargı süreçlerinde cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için yeni düzenlemeler yapılacağı sözünü verdi.

Söz konusu "cezasızlık", İstanbul'da bir polis memurunu vurarak öldüren genç bir adamın uzun suç geçmişine rağmen daha önceki bir davada serbest kaldığının ortaya çıkmasının ardından yakın zamanda gündeme geldi. Benzer şekilde, savcıların kara para aklama suçlamasıyla uzun hapis cezaları istediği ünlü bir çiftin serbest bırakılması üzerine sosyal medyada bir infiale yol açtı.

Erdoğan, sık sık bu dokunulmazlık duygusuna karşı uyarılarda bulunuyor ve "Kamu vicdanındaki kaygıları gidermeyen kararlar toplumsal barışa hizmet etmez" diyor.

Geçtiğimiz ay başkent Ankara'da olası hakim ve savcılara hitaben yaptığı konuşmada, "Ne yazık ki, zaman zaman cezasızlık hissine hizmet eden kötü örneklerle karşılaşıyoruz. Bunu en aza indirmek için çaba sarf ediyoruz" dedi.

Son Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, hükümetin Parlamento ile işbirliği yaparak kamuoyunun endişelerini gidereceğini ve halk arasında devletin bu konudaki çalışmalarına güven aşılayacağını söyledi.

Partisinin ayrıca, raporda vatandaşların talepleri doğrultusunda şekillendiği belirtilen yeni bir yasa paketini Parlamento'ya getirmeye hazırlandığı belirtiliyor.

Halkın bir diğer temel kaygısının ise ekonomi olduğu belirtilirken, partinin hükümet yetkililerinin bu konuda çalışmalar yaptığı ifade edildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, tek haneli enflasyona ulaşmayı ve satın alma gücünü artırmayı içeren mevcut ekonomik kalkınma programı üzerinde "tavizsiz" çalışıyor. Parti içinden kaynaklar, özellikle düşük gelirli ailelerin mücadele ettiği konut gibi çeşitli sorunları ele almak için gerekirse bir dizi yeni adım atacağını söyledi.

AK Parti kaynakları, ikinci dalga reformların tamamen sahadan elde edilen verilerle, kamuoyunun talebine uygun olarak tasarlanacağını, "teknik veya bürokratik bir zihniyetle" yapılmayacağını söyledi.

Erdoğan'ın pazartesi günü partisinin Genel Kurul toplantısında raporu değerlendirmesi ve rapora dayanarak yeni talimatlar vermesi bekleniyor.

AK Parti'nin Türkiye toplantısı, partinin liderini veya liderlik organlarını seçtiği ve politikasını ve gündemini belirlediği gelecek yıl Mayıs ayında planlanan sekizinci büyük olağan kongresine yönelik hazırlıkların bir parçasıdır. Kongre süreci boyunca iktidar partisi, özellikle 110 sandalyesi olan Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Karar Kurulu (MKYK) olmak üzere kadrolarını yenileyecektir.

AK Partililer, 6 Eylül'de başlatılan sürecin ardından onlarca kanaat önderi, emekli, genç, kadın, çiftçi, gazi ve şehit yakınlarıyla bir araya geldi. Ayrıca hane halkı ve esnaf, meslek örgütleri, tarım ve sanayi sektör temsilcilerini ziyaret etti.

31 Mart belediye seçimlerindeki yenilgilerin ardından partide bir değişim sözü veren Erdoğan, 14 Ağustos'taki partinin yıl dönümü etkinliğinde sözünü yenileyerek yeni bir dönemin ruhuna uygun hareket edeceklerini söyledi. Partide "yorgun hissedenleri" koltuklarını bırakmaya çağırdı ve ülkeye hizmet etmeye ve partinin değerlerini benimsemeye hazır yeni insanlara her zaman yerlerinin olduğunu söyledi.

Amaç, kadroların “her ilin profiline uygun” arkadaşlarla yenilenmesi.

Eleştirmenleri tarafından "İslamcı" veya "muhafazakar" olarak nitelendirilse de AK Parti, yirmi yıldan fazla bir süre önce kurulduğundan bu yana kapsayıcı siyasetiyle Türk siyasetinin vazgeçilmezi haline geldi.

Geçmişin sol veya sağ partilerine oy veren ve istikrarsız koalisyon hükümetlerinin çalkantılı döneminden hayal kırıklığına uğrayan seçmenler partiyi ilk zaferine taşıdı.

Sonraki yıllarda parti, yeni transferlerle saflarını güçlendirdi. İsimler arasında, ana rakibi Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) birkaç kişi de dahil olmak üzere, bir zamanlar rakibi olan tanınmış politikacılar da vardı. Dezavantajlı topluluklarla ve Kürtler gibi geçmiş hükümetler tarafından haklarından mahrum bırakılan topluluklarla olan bağları, partinin siyasetteki yerini sağlamlaştırdı.