- 17:02Suriye, İsrail ile Ayrılma Anlaşmasına Geri Dönmeye Hazır Olduğunu Duyurdu
- 16:29İsrail'in bölgedeki saldırıları Filistinlilere baskı yapmayı amaçlıyor: Erdoğan
- 16:15Fas, İslami Finansla Bölgesel Finans Merkezi Olarak Rolünü Güçlendiriyor
- 16:00Bouayach: İnsan hakları kurumları ile ulusal mekanizmalar arasındaki iş birliği, hakların etkili bir şekilde korunmasını sağlamak için elzemdir
- 15:30Hamas, Gazze ateşkesi konusunda Filistinli gruplarla istişarelerde
- 15:15Sahra Özerklik Projesi: Fas Modelinin Kurumsal Yeniden Tasarımına Doğru
- 14:42Trump'ın vatandaşlıktan çıkarma hamlesi vatandaşlık hakları konusunda alarm zillerini çalıyor
- 14:07Ekvador, Sahra Çatışmasının Çözümü İçin Fas Özerkliğini Destekliyor
- 13:56Liberya, Fas'ın Sahra Üzerindeki Egemenliğine Desteğini Tekrarlıyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Suriye, İsrail ile Ayrılma Anlaşmasına Geri Dönmeye Hazır Olduğunu Duyurdu
Suriye, İsrail ile 1974 Ayrılma Anlaşmasını geri getirerek taahhütlerine geri dönme isteğini resmen duyurdu. Bu duyuru, Suriye Dışişleri Bakanı Asaad al-Sheibani ile ABD'li mevkidaşı Marco Rubio arasındaki bir telefon görüşmesi sırasında geldi. Şam'daki Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada açıklanan Suriye girişimi, ülkenin güney bölgesinin İsrail saldırılarında bir tırmanışa tanık olduğu hassas bir zamanda geliyor. Suriye tarafı bunu İsrail saldırılarının hızında bir tırmanış olarak tanımladı.
Görüşme sırasında Suriyeli bakan, "Suriye'nin 1974 anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma isteğini" vurguladı. Gözlemciler, bu hamleyi Golan Tepeleri'nde yıllarca süren saha ihlalleri ve cephe hatlarında artan gerginliklerin ardından asgari düzeyde bir denge ve istikrarı yeniden sağlama girişimi olarak yorumladı. Açıklamaya göre, iki taraf güney Suriye'deki gelişmeleri, hem askeri hem de sivil alanları hedef alan tekrarlanan İsrail hava saldırıları da dahil olmak üzere görüştü.
31 Mayıs 1974'te BM himayesinde imzalanan Ayrılma Anlaşması, Ekim 1973 Savaşı'nın ardından geldi ve Suriye ile İsrail arasındaki en önemli gerginliği azaltma düzenlemelerinden biri olarak kabul ediliyor. Anlaşma, İsrail güçlerinin Golan Tepeleri'nde işgal ettikleri bölgelerden çekilmesi ve 2011'de Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana karşılaştığı zorluklara rağmen varlığını bugün de sürdüren Birleşmiş Milletler Ayrılma Gözlem Gücü (UNDOF) tarafından denetlenen bir tampon bölge kurulmasıyla sonuçlandı.
Anlaşma, silahsızlandırılmış bölgede herhangi bir güç veya ağır askeri teçhizatın bulunmasını açıkça yasaklıyor ve sivillerin güvenliğini garanti ediyor. Her iki tarafın da bağlılığını doğrulamak için uluslararası bir izleme mekanizmasıyla kalıcı bir ateşkes. Ancak, Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan son raporlar, İsrail'in hendekler, çitler ve ayırma hattı içinde hareketler inşa etmesi de dahil olmak üzere "ciddi ihlaller" gerçekleştirdiğini doğruladı ve bu da anlaşmanın şartlarının doğrudan ihlalini teşkil ediyor.
Son Suriye girişimi, özellikle rejimin bazı bölgeler üzerindeki kontrolündeki önemli düşüş ve İran etkisinin ve ona bağlı milislerin yükselişinin ardından, Suriye devletinin güney topraklarının bir kısmı üzerindeki rolünü yeniden tesis etme girişimine yönelik yeni bir diplomatik yaklaşımın parçası olarak yorumlanıyor. Bu, İsrail'i Golan Tepeleri'nde "İran'ın yerleşmesini" önleme bahanesiyle saldırılarını yoğunlaştırmaya yöneltti.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise Suriye'nin daveti konusunda henüz ayrıntılı bir pozisyon açıklamadı, ancak basın raporlarında Washington'un anlaşmanın şartlarına pratik garantiler ve gerçek bir Suriye bağlılığı ve tırmanıştan kaçınma sağlandığı takdirde, geri çekilme anlaşmasının yeniden etkinleştirilmesine karşı olmadığına dair işaretler ortaya çıktı.
Bu değişim, güney Suriye'de bir yeniden yapılanmaya kapı açabilir, ancak başarısı Şam'ın egemenliğini bağımsız bir şekilde dayatma becerisine ve uluslararası toplumun anlaşmanın dengeli bir şekilde uygulanmasını sağlama becerisine bağlı olmaya devam ediyor. Bölünmeler ışığında, Suriye arenasını karakterize eden bölgesel ve saha karmaşıklığı göz önüne alındığında, 1974 Anlaşması'nın hayata dönmesi, Orta Doğu'nun en gergin sıcak noktalarından birinde gerginliği azaltma sürecini yeniden canlandırma olasılığının gerçek bir testi olmaya devam ediyor.
Yorumlar (0)