Terörsüz Türkiye girişimi bölge için hayati önem taşıyor: Başkan Yardımcısı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara'nın terör belasını ortadan kaldırmanın eşiğinde olduğunu belirterek, terörsüz Türkiye girişiminin bölge için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Yılmaz, Türkiye Yüzyılı'nın en önemli gündemlerinden birinin iç birliği ve barışı güçlendirmek olduğunu yineleyerek, Ortadoğu'da da dış güçlerin kolayca istismar edebileceği önemli gelişmelerin yaşandığını söyledi.

Bölgenin yıllardır "yapay etnik ve mezhepsel hareketlerle" karıştırıldığını belirtti.

A Haber televizyonuna konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı, terörsüz Türkiye sürecinin planlandığı gibi ilerlediğini vurguladı.

"Terörsüz bir Türkiye süreci, ilgili kurumlarımızın çalışmaları ve Cumhurbaşkanımızın desteğiyle bir devlet politikası haline gelmiştir. Türkiye, terörle mücadelede önemli başarılar elde etmiştir. Sınırlarımız içinde son derece huzurlu bir ortam sağlanmış, sınır ötesinde de çeşitli operasyon ve manevralarla önemli çalışmalar yürütülmüştür. Türkiye artık terör belasından kalıcı olarak kurtulma sürecindedir."

Girişim, hükümet yanlısı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından başlatılmıştı. Bahçeli, PKK'nın tutuklu lideri Abdullah Öcalan'dan geçen yıl PKK'ya silah bırakma çağrısı yapmasını istemişti.

Kısa süre sonra, çağrısı yeni bir girişime dönüştü ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Öcalan'ı Marmara Denizi'ndeki ada hapishanesinde ziyaret etti. Sonuç olarak ve tarihi bir gelişmeyle, PKK Mayıs ayında dağıldığını ve Türkiye'nin yanı sıra Irak ve Suriye'de on binlerce cana mal olan kırk yıllık terör kampanyasına son verdiğini duyurdu. Son olarak, bu ay Irak sınırında düzenlenen bir törenle PKK üyeleri, süreç kapsamında silahlarını imha etti.

Bahçeli de aynı konuda, "Türkiye'nin etnik veya mezhepsel temelde bölünmesini bekleyenler, terörsüz Türkiye açılımından hayal kırıklığına uğrayacaklardır" dedi.

Yazılı bir açıklamada, partisinin Türkiye'nin biri Alevi, diğeri Kürt olabilecek iki başkan yardımcısı olabileceği bir sistemi tartıştığını söyledi.

Ankara aynı zamanda yasal adımlar üzerinde de çalışıyor ve PKK'nın tasfiye sürecini takip etmek üzere bir Meclis komisyonu kuruyor. Bu komisyon, hem idari hem de yasal düzenlemeler konusunda Meclis Başkanı'na tavsiyelerde bulunacak.

Meclis bu hafta tatile girdi, ancak bazı komisyonlar çalışmalarına devam edecek.

Yeni anayasa çalışmaları sorulduğunda Yılmaz, komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü, konunun sadece bir partinin işi olmadığını, anayasa çalışmalarının en yüksek mutabakatla yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Hükümet, 1982'de yüz binlerce insanın tutuklanmasına, toplu yargılamalara, işkencelere ve infazlara yol açan ve Türk siyasi tarihinde hâlâ karanlık bir dönemi temsil eden askeri darbenin ardından yürürlüğe giren Türkiye Anayasası'nı 10 yıldan fazla bir süredir değiştirmek için çabalıyor.

'İstikrarlı Suriye'

Yılmaz, Suriye'deki son gelişmelere de değinerek, Güney Suriye'de mezhep çatışmalarında bin 260'tan fazla kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

İsrail'in Dürzi toplumunu koruma bahanesiyle başkent Şam'ın yanı sıra Süveyda ve Dera'ya düzenlediği hava saldırılarının ardından Suriye'de ateşkesin sağlanmasında Ankara önemli rol oynadı.

Yılmaz, "Suriye konusundaki tavrımız nettir, istikrarlı bir Suriye istiyoruz" dedi.

İsrail'in Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'te katliamlar yaptığını anlatan Yılmaz, İsrail'in sadece Filistin'e değil, Lübnan, Yemen ve son olarak İran'a da saldırdığını ve benzer bir durumun şu anda Suriye'de de görüldüğünü sözlerine ekledi.

"İsrail kendini uluslararası hukukun üstünde gördüğü sürece, maalesef tüm bölgemiz tehdit altındadır. İsrail derhal uluslararası hukuk sınırlarına dönmeli, Gazze'de ateşkes sağlanmalı, insani yardımlar Gazze'deki mazlum halka kesintisiz ulaştırılmalı ve bölgemizde siyasi bir çözüm geliştirilmelidir."