- 12:00Elon Musk Anayasal Hakları Destekleyen Dilekçe İçin Finansal Teşviki Artırdı
- 11:40Birleşmiş Milletler Başkanı, Fas'ın Sahel Ekonomik Entegrasyonu İçin Sahra Girişimini Vurguladı
- 11:20Trump, Sinwar'ın Ölümünün Gazze'de Barışın Yolunu Açtığını İddia Ediyor, Netanyahu ile Diyalog Planlıyor
- 11:01Fas, Uluslararası Denizcilik Örgütü Konseyi Başkan Yardımcılığı ile Denizcilik Etkisini Artırıyor
- 10:35Stellantis Vites Değiştiriyor: Fas'taki Otomotiv Patlaması Avrupa Üretimi İçin Sorular Ortaya Çıkarıyor
- 10:10X Sosyal Medyası, Yapay Zeka Eğitimi İçin Kullanıcı Verilerini Paylaşacak: Veri Para Kazanmada Yeni Bir Dönem
- 09:40Fas'ın Diplomatik Değişikliği: Kral VI. Muhammed Stratejik Bir Adımla Yeni Büyükelçiler Atıyor
- 09:00Fidan, Hamas yetkilileriyle Gazze gelişmelerini görüştü
- 15:30Deniz Bağlarının Güçlendirilmesi: Fas ve Uluslararası Denizcilik Örgütü
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Türkiye Dışişleri Bakanlığı: İsrail'in Lübnan'a kara saldırısı Lübnan topraklarının egemenliğinin ihlali ve işgalidir
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Lübnan'a yönelik kara saldırısını Lübnan topraklarının egemenliğinin ve işgalinin ihlali olarak değerlendirerek bu işgali kınadı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İsrail'in kara saldırısı düzenleyerek Lübnan'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesi hukuka aykırı bir işgal girişimidir. Bu saldırının bir an önce sona erdirilmesi ve İsrail askerlerinin Lübnan topraklarından çekilmesi gerekmektedir.
Söz konusu saldırı, yalnızca bölge ülkelerinin güvenlik ve istikrarını değil, bölge dışı ülkeleri de hedef alıyor.
-Bu tehlikeli işgal girişimi sonucunda yeni bir göç dalgasının ortaya çıkması ve aşırılıkçıların dünya çapında kazanımlar elde etmesi çok muhtemel.
Bu gelişmelerin İsrail'e siyasi destek ve silah sağlayan ülkeleri de etkileyeceğini unutmamalıyız.
Lübnan'ın işgaline yönelik bu saldırıya karşı BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası hukuka uyması ve gerekli tedbirleri alması gerekiyor.
İsrail'in işlediği her suç aynı zamanda uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Şartı'na da bir darbe teşkil etmektedir.
Bölgede sükunetin sağlanması için atılması gereken temel adım (Gazze'de acil ve kalıcı ateşkesin sağlanmasıdır).
Gazze'ye barışı getirmek tüm insanlığın sorumluluğudur.