- 18:48Bouhlel: Fas-Japon ilişkileri iş birliği, güven ve gelecekteki açıklığın bir modelidir
- 18:34Raporda, Afrika'nın dış yardımlarda düşüşle karşı karşıya olduğu bir dönemde Fas örnek teşkil ediyor
- 16:26Barış Raporu 2025: NATO'nun Trump Nedeniyle "Geleceği Yok"
- 16:16İklim değişikliği kötüleşiyor: Avrupa ve Akdeniz Havzası'ndaki arazilerin %53'ü kuraklıktan etkileniyor
- 15:45MED AI: Küresel tıbba hizmet eden Fas'ın ilk akıllı sağlık aracı
- 15:36Yüksek Kraliyet Tetiklemesi Altında, Krallığın Egemenliği Lehindeki Uluslararası Momentum Güçlü Bir Şekilde Pekiştirildi
- 15:18Google verilerine göre Fas, ABD'li turistler için en iyi yaz tercihleri arasında
- 15:10Fas Sahra Sorunu: Özerklik Girişimine Artan Uluslararası Destek Sayesinde Yeni Bir Momentum
- 14:38Musk, Trump'ın vergi indirimi ve harcama tasarısını 'iğrenç bir iğrençlik' olarak adlandırdı
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Vücuttaki yüksek ve düşük kalsiyum seviyelerinin belirtileri
Kalsiyum vücut için temel elementlerden biri olarak kabul edilir çünkü çeşitli görevleri vardır: kemiklerin ve dişlerin yapısını korur, kas kasılmasından sorumludur ve kanın pıhtılaşma sürecine katılır.
Gemotest laboratuvarında uzman Dr. Roman Ivanov, kalsiyumun kan basıncını ve kolesterol seviyesini de düzenlediğine dikkat çekiyor. Ona göre vücuttaki kalsiyumun yüzde 99'u kemiklerde ve dişlerde, yüzde 1'i ise kanda bulunuyor.
Şöyle diyor: "Kanda kalsiyumun üç formu bulunur. Bunun yüzde 50'si iyonize veya serbest kalsiyumdur ve bu biyolojik olarak aktif formdur. Yüzde 40'ı proteine bağlı kalsiyum, yüzde 10'u ise negatif yüklü iyonlara sahip kalsiyumdur. ve bunlar kandaki toplam kalsiyumu oluşturur."
Uzman, kandaki kalsiyum düzeyinin kişinin yaşına bağlı olduğuna dikkat çekiyor. Örneğin yenidoğanlarda 1,9-2,6 mmol/L'dir. 12 yaş altı çocuklarda 2,2-2,7 mmol/L, 17 yaş altı kız ve erkek çocuklarda 2,1-2,7 mmol/L, yetişkin erkek ve kadınlarda ise 2,15-2,55 mmol/L'dir.
Ona göre kandaki kalsiyum seviyesinin yüksek olmasının belirtileri arasında iştahsızlık, karın ağrısı, sık kabızlık, mide ve bağırsakta ülserler yer alıyor. Bunun nedenleri çok ve çeşitlidir; örneğin tiroid ve paratiroid bezlerinin fonksiyon bozukluğu, tüberküloz, aşırı D vitamini alımı ve Addison hastalığı (kortizol de dahil olmak üzere adrenal bezlerde hormon üretiminin azalması). Kanser metastazları da bunun nedeni olabilir.
Kalsiyum eksikliğinin belirtileri ise halsizlik, yorgunluk, uyuşukluk, kas karıncalanması, düzensiz kalp atışı ve istemsiz kas kasılmalarıdır. Bunun nedeni genellikle vücuttaki D vitamini ve magnezyum eksikliğinin yanı sıra böbrek yetmezliği, akut pankreatit, bağırsak hastalıkları ve karaciğer sirozudur.
Uzman, kalsiyumun ana kaynağının süt ve süt ürünleri, yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler ve tohumlar gibi gıdalar olduğuna dikkat çekiyor. Genel olarak vücudun günde 1000 mg kalsiyuma ihtiyacı vardır, bu da yaklaşık olarak bir litre süte veya 100 gram peynire eşdeğerdir. D vitamini ise yağlı balıklardan, yumurta sarısından ve sığır karaciğerinden gelir.
Ona göre kişi, kalsiyum eksikliğini gıdalar yoluyla telafi edemiyorsa, böbrek taşı oluşumu gibi komplikasyonları önlemek için doktorun reçetesine göre biyolojik takviyeler alması gerekiyor.
Yorumlar (0)