- 15:00“Nvidia” tarihte piyasa değeri 3,6 trilyon doları aşan ilk şirket oldu
- 14:32LG, Fas'ta çevrimiçi mağaza açıyor
- 14:00M-AUTOMOTIV, JAC Motors ile stratejik ortaklık yoluyla Fas'taki otomobil pazarını güçlendiriyor
- 12:00Marakeşh, Dünya Tıbbi Destekli Üreme Teknolojileri Konferansı'nın 22. oturumuna ev sahipliği yapıyor
- 11:00Erdoğan: Ukrayna ihtilafı ne kadar uzun sürerse diplomasinin alanı da o kadar daralır
- 10:00Süper akıllı biyobilgisayarlar yaratmak için beyin hücrelerini yapay zekayla birleştirmek
- 09:30Fas Sahra'sının tanınmasının mimarı, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın portföyünü elinde tutmak üzere atandı
- 09:01Bir can simidi...Trump'ın zaferi Google'ı parçalanma tehlikesinden kurtarabilir
- 08:30Fas'ta arkeoloji turizminin ulusal kültürel kimliğin geliştirilmesine katkısı
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Yapay zeka: 2030 yılına kadar büyüyen bir elektronik atık kaynağı mı?
Üretken yapay zekanın yükselişine artan endişeler eşlik ediyor: En ileri teknolojilerin çevresel etkisi beklenenden çok daha önemli olabilir. Nature Computational Science bilimsel dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir çalışma, yapay zekanın gelişimiyle bağlantılı endişe verici miktarda elektronik atık olduğunu ve bunun 2030 yılına kadar 5 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Atık, elektronik atık krizinde bir dönüm noktası olabilir.
Üstel büyüme ve açgözlü altyapı
Yapay zeka ve özellikle ChatGPT gibi üretken modeller, verimli altyapılar gerektiren yoğun bilgi işlem teknolojilerine dayanmaktadır. Bu gelişmiş algoritmalar, son teknolojide kalabilmek için sık sık yükseltme döngülerinden geçen güçlü işlemciler ve yüksek kapasiteli sunucular üzerinde çalışır. En yeni ve en iyi bileşenlere duyulan bu güven, düzenli donanım değişimlerine yol açarak ekipmanın eskime ve atılma oranını hızlandırır.
Araştırmanın arkasındaki araştırmacılar çarpıcı bir karşılaştırmalı rakam ortaya koydu: Birkaç milyar iPhone ünitesinin veya elektronikle dolu binlerce Boeing 747 uçağının eşdeğeri, on yılın sonuna kadar çöplüklere atılabilir. Bu endişe verici beklenti, yapay zeka yeniliklerinin etkili düzenlemeler veya geri dönüşüm stratejileri olmadan ivme kazanmaya devam etmesi durumunda sorunun boyutunu ortaya koyuyor.
Zehirli maddelerden oluşan bir kokteyl
Modern elektronik cihazların devre kartları ve pilleri genellikle birkaçını saymak gerekirse arsenik, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddelerden yapılır. Bunların çöplüklerde birikmesi, özellikle elektronik atıkların uygun yönetim altyapısı olmadan ithal edildiği ülkelerde, halk sağlığı ve çevre için büyük bir risk teşkil ediyor.
Çalışma, milyonlarca ton e-atığın yaklaşık 1,5 milyon tonunun baskılı devre kartları ve yarım milyon tonunun ise tehlikeli pillerden oluşabileceğini öngörüyor. Bu unsurlar, uygun şekilde işlenmediğinde kirletici maddelerin toprağa ve yeraltı sularına salınmasına neden olarak küresel ekolojik krizi daha da kötüleştiriyor.
Hangi çözümleri dikkate almalısınız?
Yaklaşan bu krizle karşı karşıya kalındığında çeşitli çözümler düşünülüyor. Birincisi, yenileme döngülerini sınırlandırarak ekipmanın ömrünü uzatmaktan oluşur. Teknoloji endüstrisindeki bazı oyuncular aynı zamanda daha az toksik malzeme kullanmak veya daha etkili geri dönüşüm teknikleri gibi daha yeşil alternatifleri de araştırıyor.
Bir diğer olası yol ise donanım yedekliliğini azaltmak için kaynakların paylaşılan ve optimize edilmiş veri merkezleri aracılığıyla bir havuzda toplanmasıdır. Son olarak, daha az kaynak gerektiren yeni algoritmaların geliştirilmesi, son teknoloji ekipmanlara olan bağımlılığı da sınırlayabilir.
Kısacası, sürdürülebilir yapay zekaya geçiş, tüm teknoloji sektörünün taahhüdünü, kamu politikalarını ve çevresel etkilere ilişkin artan farkındalığı gerektirecektir. Bu zorluk ciddidir ancak yarının inovasyonlarının yarının ekolojik yüküne dönüşmesini önlemek için bu sorunu şimdi ele almak çok önemlidir.