- 09:44Fas, askeri nakliye filosunu modernize etmek için Lockheed Martin ve Embraer arasında teklif veriyor
- 09:42Türkiye'de yeni tutuklama dalgası: üç muhalif belediye başkanı tutuklandı
- 09:30Trump, Gazze'de önümüzdeki hafta gibi erken bir tarihte olası bir ateşkesin ipuçlarını verdi
- 09:26Fas-Ekvador İkili Ticaret ve Endüstriyel İşbirliği Beklentileri Üzerine Görüşmeler
- 08:45Nükleer Kriz: Güvenlik Gerginlikleri Ortasında IAEA Müfettişlerini İran'dan Çekti
- 08:32Trump Bağımsızlık Günü'nde Devasa Bütçe Tasarısını İmzaladı
- 08:00Fas-Ekvador: Büyüyen Güney-Güney Ortaklığı
- 17:02Suriye, İsrail ile Ayrılma Anlaşmasına Geri Dönmeye Hazır Olduğunu Duyurdu
- 16:29İsrail'in bölgedeki saldırıları Filistinlilere baskı yapmayı amaçlıyor: Erdoğan
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Yapay zekanın rolü: Bilişsel yeteneklerimiz için bir tehdit mi?
Yapay zeka (YZ), tartışmasız insanlık tarihinin en devrim niteliğindeki teknolojilerinden biri ancak bilişsel yeteneklerimiz üzerindeki etkisiyle ilgili önemli soruları da gündeme getiriyor. Aslında yapay zeka, insan düşünce sürecinin yerini alabilecek ilk teknolojidir. Bir zamanlar formüllerin anlaşılmasını gerektiren ancak hesaplamaları kolaylaştıran Excel gibi programların aksine, modern sinir ağları artık çok daha esnek algoritmalara sahip. Bu teknolojiler daha da karmaşıklaştıkça, düşüncelerimizi "ele geçirebilir" ve entelektüel yeteneklerimize meydan okuyabilirler.
Yapay zekanın öğrencilerin akademik performansı üzerindeki etkisi giderek daha görünür hale geliyor. Örneğin, yapılan araştırmalar yapay zeka kullanan öğrencilerin, kullanmayanlara göre matematikte daha kötü performans gösterdiğini ortaya koymuştur. Pennsylvania Üniversitesi araştırmacılarının yaklaşık 1.000 Türk lise öğrencisiyle yaptığı çalışmada, ChatGPT kullananların hazırlık döneminde daha fazla soruyu doğru çözmelerine rağmen final sınavlarında yüzde 17 daha kötü performans gösterdikleri, akranlarına göre yüzde 48 ile yüzde 127 arasında iyileşmeler sağladıkları ortaya çıktı.
Bu bulgular, yapay zekanın temel vaatlerinden biri olan kişiselleştirilmiş eğitim sağlama ve akademik başarıya yardımcı olma potansiyeli hakkında soruları gündeme getiriyor. Çalışmanın yazarlarının da belirttiği gibi, sinir ağları öğrenme sürecinde "koltuk değneği" görevi görüyor. Bu durum, öğrencilerin gerçek eleştirel düşünme becerileri edinmelerini sağlamak için onları eğitim sistemine dikkatli bir şekilde entegre etme ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.
Arnavut öğrenciler üzerinde yapılan diğer araştırmalar, sinir ağlarının aşırı kullanımının, öğrencilerin bağımsız problem çözme becerilerinin gelişimine zarar verebileceğini göstermiştir. Nitekim öğrenciler bu araçlara aşırı bağımlı hale gelebilir ve yapay zekanın yardımı olmadan entelektüel veya mesleki zorlukların üstesinden gelemeyebilirler. Üstelik ChatGPT gibi programlar öğrencilerin yeni bilgiyi derinlemesine özümseme etkinliğini tehlikeye atabilir ve öğrencilerin temel olgular ve süreçler hakkında yalnızca yüzeysel bir anlayışa sahip olmalarına neden olabilir. Sonuç: sınırlı bilgi ve düşük düzeyde uzmanlık.
Yorumlar (0)